Selam dostlarım, konumuzda Miguel de Unamuno Sözleri ve Alıntıları, Miguel de Unamuno’nun Sis Romanından Alıntılar, Miguel de Unamuno Kimdir aramalarında sizlere yardımcı olacak şekilde paylaşımlar yapmaya çalışacağız.
Miguel de Unamuno, İspanyol Bask düşünür, yazar. Madrid Complutense Üniversitesi’nde felsefe ve edebiyat üzerine eğitim almış ve Bilbao’da felsefe öğretmenliği yapmıştır. 1891 yılında Salamanca Üniversitesi’nde Eski Yunan Dili Kürsüsü’nde profesör olmuş, aynı üniversitede üç kez rektörlük görevine getirilmiştir.
Doğum tarihi: 29 Eylül 1864, Bilbao, İspanya
Ölüm tarihi ve yeri: 31 Aralık 1936, Salamanca, İspanya
Filmler: Aunt Tula, Nothing Less Than a Real Man, A Real Man, Las cuatro novias de Augusto Pérez, Abel Sánchez
Çocukları: María de Unamuno, Fernando de Unamuno
Oyunlar: La difunta, La esfinge
Sizler de Miguel de Unamuno sözleri paylaşmak isterseniz yorum bölümünden ekleyebilirsiniz. Yorumlarınız bizlere daha iyi paylaşımlar yapmak için yol gösterecektir.
Dostkelimeler.com / Türkiye’nin en geniş Güzel sözler, ayetler, hadisler ve atasözleri ve deyimler platformu // Bizleri her türlü sosyal medyadan takip edebilirsiniz. Konumuzun altında linkler mevcuttur.
Miguel De Unamuno Sözleri
Miguel de Unamuno’nun Sis Romanından Alıntılar
Gerçekten ağlayıncaya dek, insan bir ruhu olup olmadığını bilmiyor.
Evlenmek çok kolay; ama evli olmak o denli kolay değil.
İnsan iyi doğar; onu toplum kötü yapar, toplum bozar
Yaşam çok şey öğretiyor insana, ölüm daha çok; her ikisi bilimden çok, çok daha fazlasını öğretiyor. Yaşamın tek öğretmeni yalnızca yaşamdır; bunun yanında pedagoji hiç kalır. Yaşamak yalnızca yaşayarak öğreniliyor ve her insan yaşamın çıraklığına yeniden başlamak zorunda.
Biz insanlar ne büyük acılara, ne büyük mutluluklara dayanıyoruz; çünkü bu acılar ve mutluluklar küçük olaylardan oluşmuş büyük bir sis tabakasına bürünerek geliyorlar. Yaşam bu işte: Sis.
Günler gelip geçiyor ve aşk kalıyor. Orada nesnelerin içerilerinde, çok derinlerinde bu dünyanın akıntısı, öteki dünyanın ters akıntısı ile karşılaşıp çarpışıyor ve bu karşılama ile çarpışmadan acıların en büyüğü ve en tatlısı oluşuyor: Yaşamak acısı.
İnsan tek başına kalınca ve gözlerini geleceğe kapatınca, sonsuzluğun o korkunç uçurumu ortaya çıkıyor.
Beşikten çıkıp geliyor keder bize. Ve beşikten geliyor sevinç de…
Bir nesneye bir ad verdiği an, o nesneyi artık görmez olur; taktığı ya da yazılı olarak gördüğü adı yalnızca duyar. Dil, yalan söylemesine, olmayanı uydurmasına ve karıştırmasına yarar.
Yaşam çok şey öğretiyor insana, ölüm daha da çok; her ikisi bilimden çok, çok daha fazlasını öğretiyor.
Biz yaslı ve bedbaht günleri, sevinçli ve mesut günlerden daha iyi hafızamızda tutarız. Ömrümüzdeki hudut taşları, sevinçler değil yaslardır.
Bekârların psikolojisi, psikoloji değildir; yalnızca metafiziktir…
Sanatın en iyi kurtarıcılığı, insana var olduğunu unutturmasıdır, derler. Hayır, sanatın en iyi kurtarıcılığı, bir insanın var olduğundan kuşkulanmasını sağlamasıdır.
Sessizlikten daha büyük veya daha muhteşem müzik yoktur ama bu müziği anlamak ve hissetmek için fazla zayıfız. Aramızdan sessizliğe dalıp bunun inayetini alamayanların müziği vardır; müzik sessizliğin sözü gibidir çünkü sessizliğin büyüklüğünü ortaya çıkarır ve bize boş gevezelikler sunmaz.
İnsanın kendi kendisini tanımasından daha da zor olan, bir roman yazarının ya da tiyatro yazarının, kurguladığı ya da kurguladığını sandığı kişilerini tanımasıdır.
Elimizi çabuk tutmak gerekiyor, yaşam pek kısa çünkü.
Bu kadar aptal arasında delirmeyen onlardan da aptaldır.
Çocuklar her şeyi bizden daha iyi anlıyorlar. Hem de hiçbir şeyi unutmazlar. Eğer şimdi kavramıyorlarsa, yarın kavrayacaklardır. Çocuğun gördüğü, işittiği bu türden şeyler onun ruhu için tohum gibidir, filizlenir ve meyve verir.
Çok gezen, vardığı yeri aramış olan değil, ayrıldığı yerden kaçandır.
Miguel De Unamuno Sözleri konumuzdan sonra diğer konularımıza da bakabilirsiniz. Semih YAŞAR
çok güzel teşekkürler