Bukalemun hakkında bilgi

featured

Bukalemun hakkında bilgi

Doğada pek çok farklı ve dikkat çekici özelliklere sahip olan pek çok canlı vardır. Bunlardan biri de renk değiştirme ve kamuflaj yapabilme özellikleriyle tanınan bukalemundur. Yüce Rabbimiz’in Sani (Sanatçı, nihayetsiz güzellikleri sanatının içinde yaratan) sıfatının bir tecellisi olan bu mükemmel canlının bir diğer özelliği de dilini bir jetten daha hızlı hareket ettirebilmesidir.

Bukalemunun dili, diğer canlılarınkinden farklı olarak hızlandırıcı bir kas ile desteklenmiştir. Bu kas, sert bir kıkırdaktan meydana gelmiş olan dil kemiğini sarmaktadır. Bilim adamları, bukalemunun dilinin avını yakalama esnasında nasıl çalıştığını anlayabilmek için bir araştırma yaptılar. Bunun için bukalemunu avlanma sırasında özel bir teknikle filme çektiler. Bukalemunu saniyede tam 500 kare resmedebilen, hızlandırılmış x-ışını filmi sayesinde bu canlının dilinin uç kısmının 50 g’de (g= yer çekimi sabiti) hızlandığı ortaya çıkarıldı. Bu hızlanma bir jet uçağının erişebileceği hızdan beş kat daha fazlaydı.

Bukalemunun Dili Nasıl Bu Kadar Çabuk Hızlanır?

Bukalemunun dilindeki bu dikkat çekici hızı keşfeden bilim adamları, bu canlının dilinin dokuları üzerinde daha detaylı bir araştırma gerçekleştirdiler. Sonuçta hızlandırıcı kasın, bu işi yapmada gereken kuvveti tek başına üretebilmesinin mümkün olmadığını gördüler ve hızlandırıcı kasla dil kemiği arasında, varlıkları bugüne kadar bilinmeyen en az 10 kaygan kılıf olduğunu keşfettiler. Bukalemunun ağzına en yakın olan uç noktadan dil kemiğine bağlanmış olan bu kılıfların, spiral olarak sarılmış protein iplikçikleri içerdikleri anlaşıldı. Buna göre, bu iplikçikler, hızlandırıcı kas kasıldığında, sıkışıp şekil değiştirmekte ve gerilmiş bir lastik bant gibi enerji depolamaktadır. Bu gerilmiş ve uzamış kılıflar, dil kemiğinin yuvarlak ucuna eriştiğinde, bulundukları yerden eş zamanlı olarak kaymakta ve kuvvetle sıkışarak dili itmektedirler. Sonuç olarak, iplikçikler dil kemiğinden kayar kaymaz, kılıflar birbirlerinden ayrılmakta ve dili maksimum uzunluğa eriştirmektedir.

Bukalemunun Dilindeki Vantuz Sistemi

Bukalemunun neredeyse kendi boyu kadar fırlatabildiği dilinin bir diğer özelliği de ucunda bulunan özel bir vantuz sistemidir. Bukalemunun dili ağızdan ilk çıktığı anda, ucu dışbükey bir şekle girer. Avına yaklaştığında ve iyice gerilmiş olduğunda ise dilin ucu şekil değiştirerek içbükey bir hal alır. Böylece dilinin ucu ava çarpar ve bir vantuz gibi yapışır. Mükemmel bir av mekanizmasıyla donatılmış olan bukalemunlar, vantuzlu dilleri sayesinde en ağır avları bile kendilerine rahatça çekebilirler. Tüm bu olaylar, insanın gözünün takip edemeyeceği kadar kısa bir süre içerisinde gerçekleşir. Dilin bukalemunun ağzından fırlaması, ava yapışması ve ağıza tekrar geri çekilmesi, saniyenin yalnızca onda biri kadar bir sürede meydana gelmektedir.

Bukalemuna bu özellikleri bahşeden, tüm canlıları ihtiyaç duydukları özelliklerle birlikte kusursuzca yaratan Yüce Allah’tır. Allah’ın ilmiyle her yeri kuşattığı Kuran’da şu şekilde bildirilmektedir:

“Sizin İlahınız yalnızca Allah’tır ki, O’nun dışında İlah yoktur. O, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır.” (Taha Suresi, 98)

“… Rabbin, yaratan ve bilenin ta kendisidir.” (Hicr Suresi, 86)

Bukalemunun dilindeki farklı özellikte kas grupları, dilin fırlatılması, hızlandırılması, hedefe çarptığında vantuz şeklini alması ve hızla tekrar geri çekilmesi görevlerini kusursuz bir şekilde yerine getirmektedirler. Üstelik bu kas grupları birbirlerinin hareketlerini hiçbir şekilde engellememekte, avın bir saniyeden az sürede vurulup ağız içine çekilmesinde koordineli şekilde çalışmaktadırlar. Bunun ötesinde, görme sistemiyle beynin birlikte çalışması sayesinde avın konumu hesaplanmakta, daha sonra beyindeki nöronların sinyalleriyle balistik dilin “ateşlenmesi” emri verilmektedir. Kuşkusuz bukalemun dilindeki tesadüfen oluşması mümkün olmayan bu muhteşem sistem, onu yaratan üstün bir aklın göstergesidir. Bu üstün aklın sahibi, bukalemunun dilindeki mükemmel mekanizmayı yaratan ve ona her dilediği anda bunu kullanmasını ilham eden, alemlerin Rabbi olan Yüce Allah’tır.

Yüce Allah, dünya üzerindeki milyonlarca çeşit canlıdaki sistemleri onların yaratılışlarına en uygun biçimde düzenleyen, en kusursuz şekliyle ilham eden ve tüm bilginin sahibi, “Alim” olandır. Rabbimiz bu gerçeği, Kuran’da şu şekilde haber vermiştir;

“Allah, her şeyin Yaratıcısı’dır. O, her şey üzerinde vekildir. Göklerin ve yerin anahtarları O’nundur. Allah’ın ayetlerine (karşı) inkar edenler ise; işte onlar, hüsrana uğrayanlardır. ” (Zümer Suresi, 62-63)

Bukalemunun avını yakalayışını kare kare yavaşlatılmış çekimde izlediğimizde, dilin her karede aldığı şekil farklı görünmektedir. Sinirlerden kaslara her şekil için ayrı sinyaller gönderilir. Bu sinyaller beyinden dile gönderilen emirlerdir. Kasların son anda bir vantuz gibi kasılması da bu emir sayesindedir. Oysa bukalemunun bu emirlerden, sinyallerden haberi bile yoktur. Bu sistem, Allah dilediği takdirde çalışacak ve işleyecek, bukalemunun beslenmesini sağlayacak şekilde yaratılmıştır.

Bukalemun hakkında bilgi
Bukalemun hakkında bilgi

Bukalemunun Dilindeki Yaratılış,  Evrimi Temelden Çürütmektedir

Tanınmış bilim adamlarından Dr. Brad Harrub bir makalesinde, canlıların kör tesadüfler sonucunda meydana geldiğini iddia eden evrimcilere, bukalemunun dilindeki bu mükemmel sistemi gösterip şu soruları yöneltmiştir:

Bukalemunun dilinde bulunan kaygan kılıfların her biri nasıl olup da doğru şekilde gelişmiştir?
Dil bu uzunluğa nasıl ulaşmıştır?
Hızlandırıcı kas nasıl ortaya çıkmıştır?
Kaygan kılıflar hareketlerini, dili maksimum uzunluğa ulaştıracak şekilde nasıl koordine edebilmişlerdir?
Bukalemun (veya sözde evrimsel atası) tüm bu kompleks sistemler yavaş yavaş sözde evrimleşirken nasıl hayatta kalabilmiştir?
Bukalemun, dili fırlattıktan sonra tüm bu parçaları yeniden toparlamayı nasıl öğrenip başarabilmiştir?
Eğer bu dil, sözde evrimsel avantaj olarak kazanılmış ise diğer hayvanlarda neden bu avantaj evrimleşmemiş, başka hayvanlar benzer avlanma metodlarına sahip olmamıştır?
Kaygan kılıflar dili dışarı fırlatma sırasında birbirlerinden ayrılma yeteneğine nasıl sahip olmuşlardır?
Bir evrimcinin bu sorulara verebilecek hiçbir cevabı yoktur. Çünkü böyle bir sistemin evrimcilerin iddia ettiği gibi tesadüflerle meydana gelmesinin imkanı yoktur. Bukalemunu sahip olduğu bu üstün özellikleriyle birlikte herşeyin Yaratıcısı Yüce Rabbimiz olan Allah yaratmıştır.

Bukalemunlar, avlanmak için dillerini dışarı fırlattıklarında dil, ağız içindeki dinlenme konumuna göre 6; bukalemunun bedenine göre 2 kat daha fazla uzayabilir.

Bukalemun, durağan değil dinamik dil yapısına sahip olan bir canlıdır. Yani dilin şekli duruma göre değişken özellikler gösterir. Canlının ağzında katlı bir biçimde duran dil, gerekli olduğu anda ava çarpmadan az önce, vantuz şeklini alır.

Bukalemundaki adeta bir silahı andıran balistik mekanizmanın temelinde dilindeki kaslar ve onları kontrol eden sinirler yatar. Darbeden hemen önce kasılan iki kas, dilin dışbükey şekilden içbükeye geçerek bir vantuz şeklini almasını sağlar.

Bukalemunlar nasıl renk değiştiriyor? Bukalemun hakkında bilgi

İsviçreli araştırmacılar, bukalemunların özel deri hücrelerindeki kristallerin yerini yeniden düzenleyerek renk değiştirdiğini ortaya çıkardı. Daha önce bu hayvanların, farklı hücrelerindeki renkli pigmentleri toplayarak ya da dağıtarak renk değiştirdikleri düşünülüyordu.

Ancak yeni bulgular, bunun kristallerden oluşan “değiştirilebilir bir ayna”dan kaynaklandığına işaret ediyor.

Bu hayvanların aynı zamanda kızıl ötesine benzer ışınları yansıtan ikinci bir hücre katmanı sayesinde vücutlarını serin tutabildikleri ortaya çıktı. İki şekilde renk oluşturan sürüngenlerin sıcak ya da koyu renkler için pigmentlerle dolu hücreleri var. Ama daha parlak mavi ve beyazlar, “yapısal renkler” adı verilen bu kristaller gibi fiziksel elementlerden yansıyan ışıklardan oluşuyor. Bu renkler harmanlanabiliyor.  Örneğin “yapısal bir mavi”yle sarı pigmentlerin karışımından canlı bir yeşil elde edilebiliyor.

Bazı değişiklikler pigmentlerin yer değiştirmesiyle oluşuyor. Koyu renkli, minik melanin paketçikleri, büyük melanofor hücrelerinin kıvrımlarıyla her yere yayılabiliyor ya da deriyi tekrar açık renkli hale getirmek için merkezde toplanabiliyor. Birçok balık ve sürüngen bu yolla, strese tepki olarak ya da ortama uyum sağlamak için renklerini koyulaştırabiliyor ya da açabiliyor.

İsviçreli bilim insanlarının incelediği panter bukalemunları da bunu yapıyor. Ancak erkek bukalemunlar, bir rakip ya da çiftleşebilecekleri bir dişi gördüklerinde bambaşka renklere de; örneğin kamufle yeşil ya da parlak bir sarıya bürünebiliyorlar.

Şimdiye kadar bir çok bilim insanı, bu değişikliklerin sarı ve kırmızı pigmentlerin benzer bir şekilde dağıtılmasından kaynaklandığına inanıyordu.

Ancak son araştırma bunun böyle olmadığına işaret ediyor.
Sonuçları Nature Communications adlı bilim dergisinde yayımlanan araştırma Cenevre Üniversitesi’ndeki bir grup kuantum fizikçisiyle evrim uzmanı biyolog tarafından gerçekleştirildi.

Ekip öncelikle bu hayvanlardaki renk tonlarını açıklayabilecek büyük, örümceğe benzer hücreler olmadığını fark etti. Uzmanlar daha sonra, elektron mikroskoplarıyla baktıları “iridofor” adı verilen hücrelerde kristallerin oynadığı rolü keşfetti.

Bu kristallerin hangi açılardan bakılırsa bakılsın, tıpkı yapısal renkleri oluşturan düzenleme gibi – muntazam bir örgü oluşturduğu görüldü.

Allah cc. Ne güzel yaratmış değil mi?

Bukalemun hakkında bilgi konumuzdan sonra diğer konularımıza da bakabilirsiniz…. Semih YAŞAR

Bukalemunların Özelliği

0
be_endim
Beğendim
0
mutluyum
Mutluyum
0
d_n_yorum
Düşünüyorum
0
_a_rd_m
Şaşırdım
0
sinir_oldum
Sinir oldum
Bukalemun hakkında bilgi
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Dostkelimeler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Sosyal Medyada Takip Edebilirsiniz...