Selimiye Camii, Özellikleri, Çok detaylı bilgiler

Selimiye Camii, Selimiye camii'nin hikayesi, selimiye camii'nin yapımı kaç yıl sürmüştür, selimiye camii'nin özellikleri maddeler halinde, Selimiye Camii, Özellikleri, Çok detaylı bilgiler, Süleymaniye Camii nin özellikleri nelerdir?, Selimiye Camii'nin özelliği nedir?
Selimiye Camii, Selimiye camii'nin hikayesi, selimiye camii'nin yapımı kaç yıl sürmüştür, selimiye camii'nin özellikleri maddeler halinde, Selimiye Camii, Özellikleri, Çok detaylı bilgiler, Süleymaniye Camii nin özellikleri nelerdir?, Selimiye Camii'nin özelliği nedir?

Selimiye Camii

Selam dostlarım, Konumuzda Selimiye camii’nin hikayesi, selimiye camii’nin yapımı kaç yıl sürmüştür, selimiye camii’nin özellikleri maddeler halinde, Selimiye Camii, Özellikleri, Çok detaylı bilgiler, Süleymaniye Camii nin özellikleri nelerdir?, Selimiye Camii’nin özelliği nedir? gibi pek çok detaylı bilgi bulunmaktadır. Konunun içerisine Selimiye Camii Resimleri koyduk ki birbirinden güzel bu resimleri sosyal medyada paylaşabilirsiniz…

Mimar Sinan’ın 80 yaşında yaptığı ve “ustalık eserim” dediği anıtsal yapı Osmanlı-Türk sanatının ve dünya Mimarlık tarihinin baş yapıtlarındandır. Yapının mülkiyeti Sultan Selim Vakfındadır. Edirne-Merkez Yeni Mahallededir.

Edirne’nin ve Osmanlı İmparatorluğu’nun simgesi olan cami,kentin merkezinde, eskiden Sarıbayır ve Kavak Meydanı denilen yerdedir.Burada daha önce Yıldırım Bayezid’in bir saray yaptırdığı bilinmektedir. 1569-1575’te Sultan II.Selim’in emriyle yaptırılmıştır.

Çok uzaklardan dört minaresi ile göze çarpan yapı, kurulduğu yerin seçimiyle, Mimar Sinan’ın aynı zamanda usta bir şehircilik uzmanı olduğunu da göstermektedir. Kesme taştan yapılan cami iç bölümüyle 1.620 m2’lik,tümüyle 2.475 m2’lik bir alanı kaplar. Mimarlık tarihinde en geniş mekana kurulmuş yapı olarak nitelenen Selimiye Camisi, yerden yüksekliği 43.28 m. olan, 31.30m. çapındaki kubbesiyle ilgi çeker.Ayasofya’nınkinden daha büyük olan Kubbe, 6 m. genişliğindeki kemerlerle birbirine bağlanan 8 büyük payeye oturur. Köşelerde dört, Mihrap yerinde bir yarım kubbe merkezi kubbeyi destekler.

Yapıyı, kubbe kasnağında 32 küçük pencereyle, yüzlerdeki üst üste 6 dizide çok sayıdaki pencere aydınlatmaktadır. Mimar Sinan’ın yarattığı 8 dayanaklı cami planının en başarılı örneğidir.

Önünde 18 kubbe ve 16 sütunla çevrili revak bulunmaktadır. Ortada, mermerden zarif bir şadırvan vardır. Son Cemaat yeri, kalın yuvarlak 6 sütun üzerine 5 kubbelidir. Mermer işlemeli giriş kapısının üzerindeki kubbe yivli, diğerleri düzdür. Caminin 3.80 m. çapında, 70.89 m. yüksekliğindeki üçer şerefeli dört zarif minaresi vardır. Giriş yönündekilerle şerefelere tek yolla, diğer ikisinde ise üç şerefeye ayrı ayrı yollardan çıkılmaktadır.


Selimiye camii

Cami, mimari özelliklerinin erişilmezliği yanında taş, mermer, çini, ahşap sedef gibi süsleme özellikleriyle de son derece önemlidir. Mihrap ve minberi mermer işçiliğinin baş yapıtlarındandır.

Ortasına 12 mermer sütuna oturan müezzin mahfili yer alır. Sağda kitaplık bulunmaktadır. Mihrabın solunda Hünkar Mahfili vardır. Bunun alt bölümü tavanındaki özgün kalem işleri dönemin tüm canlılığını göstermektedir. Kubbe ve kemerleri süsleyen özgün kalem işleri, onarımlarda temizlenmektedir.

Yapının çini süslemelerinin, Osmanlı ve dünya sanatında ayrı bir yeri vardır. XVI. yy çiniciliğinin en güzel örnekleri olan bu çiniler, sır altı tekniğinde olup İznik’te yapılmıştır. Mihrap duvarı, minber köşk duvarı, Hünkar Mahfili duvarlar, kadınlar mahfili, kemer köşelikleri, kıble yönündeki pencere alınlıkları çinilerle bezenmiştir. Mihrap duvarındaki büyük çini panolarda al, mavi çiçek ve yaprak süslemeler, pencere üstlerinde lacivert üzerine ak, sülüs elhem suresi yazılı kartuşlar, en üstte de geniş bir ayet bordürü yer alır. Minber Köşkündeki çini pano, lacivert üzerine ortada kırmızı, ak bahar çiçekli ağaç altında yaprak, sümbül ve lalelerle bezenmiştir.

Hünkar mahfili zenginliği ve çeşitliliği ile ilgi çeker.

Mermer mihrabın sivri kemerli alınlığında lacivert üzerine ak sülüsle, ayet yazısı göze çarpar. Bu bölümde kırmızı, mavi, yeşil renkli şakayıklar, bahar ağaçları, ak üzerine iri mavi rozetli ve çevresi çiçekli panolar, baklava biçimi yapraklar arasında karanfiller ve bahar dalları XVI.yy çinilerinin en güzel örnekleridir. Hünkar mahfili çinileri arasında, bir Saraydan getirilerek buraya sonradan konmuş olabileceği düşünülen iki elma ağacının oluşturduğu elmalı panonun Osmanlı çinilerinde özgün süsleme olarak ayrı bir değeri vardır. Bu bölümde sivri kemerli pencere alınlıklarında, lacivert üzerine ak sülüsle ayetler ve iki pencere arasında tepede yine lacivert üzerine ak kufi yazılı kare pano da ilgi çeker. Hünkar mahfili duvarlarının yarısını kaplayan bu çiniler, mihrap çinilerinden daha niteliklidir. Ancak, düzenleme ve anıtsallık yönünden daha yalındır.

Selimiye Camisinin taş duvarlarla çevrili geniş dış avlusunda, Darül-Sübyan, Darül-Kur’a ve Darül-Hadis yapıları bulunmaktadır. Bu yapıların bir bölümü ve medrese, Edirne Müzesi’nin çeşitli bölümlerini oluşturmaktadır.

Cami terasının altında yer alan Arasta (çarşı), III.Murat zamanında Selimiye’ye vakıf olarak yaptırılmıştır. Mimarı Davut Ağa’dır.

Selimiye Camii kubbe Resimleri

Camiye İlişkin Teknik Bilgiler

Selimiye camii’nin özellikleri maddeler halinde

Kurucusu : Sultan İkinci Selim

Mimarı : Koca Sinan

Yapılış Tarihi : 1568 – 1574

Kapladığı Yer : Külliye ile birlikte 22.202 m2

Caminin İçi : 1620 m2

Caminin Haremi : 2475 2

Kubbenin Çapı : 31.30 m.

Yerden Kubbenin Kilit Taşına olan yüksekliği : 43.28 m.

Minarelerin Yüksekliği : 70.89 m. ya da 72.50 m.

Selimiye Camii kubbe Resimleri

Selimiye Camisi Hakkında Ayrıntılar

“TAŞ DEHAYA ULAŞTI DEHA TAŞ KESİLDİ!”

Selimiye, varlığı ile, Türk Tarihindeki Edirne’ye güç katarak Ona simgesel bir nitelik kazandırmıştır. Yalnız zamanımızın araştırmacıları değil, eski yazarlar da Selimiye’nin bir başyapıt olduğu konusunda birleşirler.

Ernst Diez bu cami için şunları söyler: “Selimiye; mekan büyüklük, yükseklik, topluluk ve ışık etkisi bakımından yeryüzündeki bütün yapılardan üstündür.”

Bu cami Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’daki gücünün hala devam ettiği 16. yüzyıldaki politik egemenliğini de vurgulayan “son sultan yapısıdır”.

Bir başka anlatımla Selimiye, Osmanlı Mimari Söyleminin ideal bir ifadesidir. Günün her saatinde kullanılan bu “Kent Tacı” politik gücün dini yapıda somutlaşan gösterisi anlamında, simgesel bir amacı da yerine getirir.

Selimiye’nin Yapı Malzemeleri

Edirne piyasasından sağlanmıştır. İnşaata ilişkin belgelerde, Enez’den bazı direklerin, Fere’den bir renkli Taşocağı ürünlerinin ayrıca, Marmara Adası’ndan ve Kavala’dan mermer getirildiği yazmaktadır. Evliya Çelebi, beyaz mermerden yapılan avlu için Atina’dan ve Temaşalık denen bir yerden gelen altı sütundan sözeder. Yine Evliya Çelebi Kıbrıs’tan ve Hüdavendigar Sancağı’nın Aydıncık Kasabasından Getirilen diğer sütunların birer Mısır Hazinesi kadar harcama yapmayı gerektirdiğini belirtir. Bazı Kaynaklarda Selimiye Caminin yapım masrafının Kıbrıs’ın Fethinden elde edilen gelirle karşılandığı da söylenmektedir.

Ne Zaman ve Neden Edirne’de?

Selimiye’yi yaptırtan Kanuni’nin oğlu İkinci Selim, 22 Haziran 1567’de İstanbul’dan Edirne’ye gelmiş ve Avusturyalılar’la yapılan barış anlaşmasına kadar burada kalmıştır. Caminin yapım kararının o günlerde verildiğini söyleyenler vardır. Bir başka anlatıma göre ise Türkler tarafından “Seddi İslam” larak algılanan Edirne’nin seçilmesinde padişahın gördüğü bir rüya rol oynamıştır. Buna göre Hz. Muhammet, bu rüyada Padişaha Edirne’yi ve şimdiki yeri işaret etmiştir.

Diğer yandan, İkinci Selim’in kentle ilgisinin gençlik yıllarında başladığı,Kanuni’nin İran Seferine çıkarken onu tahtının korunması için Edirne’de bıraktığını ve Padişahın Edirne’ye özel bir sevgiyle bağlı olduğunu hatırlatarak; Edirne Tercihinin bu durumdan etkilendiğini ileri sürenler vardır.

Bunun nedenini o dönemde İstanbul’da uygun bir arsa bulunmayışıyla açıklayan değerlendirmelere de rastlanılmaktadır.

Selimiye inşaatı 1568’de başlatılmış, 27 Kasım 1574 günü açılması kararlaştırılmış, 1575 Yılında ibadete açılmıştır.

Yapıldığı Zemin

Selimiye’nin yapıldığı alanda, Sultan I.Murat’ın emriyle başlatılan ancak Sultan Yıldırım Beyazit’in geliştirdiği Eski Saray (Saray-ı Atik) olarak anılan Edirne’nin ilk Sarayı ve Baltacı Muhafızları Kışlası bulunmaktaydı.

Evliya Çelebi bu alana Kavak Meydanı demiştir.

Tümüyle 2475 m2, iç bölüm olarak 1475 m2 (Bazılarına göre 1620 m2) bir alanı kaplayan Selimiye’nin bumeydanda yapılışını da yine Sultan II. Selim’in rüyasına bağlayanlar olmakla birlikte; “Mimar Sinan’ın yer seçiminde gelişigüzel davranmayıp bilinçli bir hesaplama içinde bulunduğu” görüşünü benimseyenleraz değildir. Sinan bu seçimde Selimiye’nin merkezi bir yapı olma özelliğini dikkate alırken ustalığını ve hayal gücünü de kullanmıştır.

Selimiye Avlusu

Avlu yaklaşık birbirine eş iki Dikdörtgen alandan oluşur. Avluya giren kapıların en görkemlisi batı yönüne açılır. Buradaki kapıdan girildiğinde beyaz mermerden çatısız ve çanak şeklinde bir şadırvanlakarşılaşılır. Bu onaltıgen şadırvan Osmanlı Mimarisi Klasik Döneminin en güzel tasarımlarından biridir.

Şadırvanla avluda 18 kubbe 16 sütun bulunur. Selimiye’nin dış avlusu Camiyi üç taraftan çevirir.

Selimiye Camisi’nin taş duvarlarla çevrili geniş dış avlusunda Dar-ül Sübyan, Dar-ül Kur-a ve Dar-ül Hadis Yapıları bulunmaktadır.

Bahçe kapılarının sayısı Sekizdir. Bunlardan Mimar Sinan Caddesi’ne doğru açılana, önceleri, Alay Kapısı; Kıble tarafındaki küçük kapıya; Dilenci Kapısı, doğuya dönük ortadakine de; Darphane Kapısı denmekteymiş…

Caminin batıdaki büyük kapısıyla birlikte dört kapısı vardır.

Selimiye bahçesinde üç Anıt Ağaç (Londra ve Doğu Çınarı) bulunmaktadır.

Selimiye Camii kubbe Resimleri

Selimiye’nin Kubbesi

Sanayi Öncesi Mimarinin Doruk Noktası

“Aslında büyük mekan yapıları için Kubbeler, giderek, hem bir baş öğe olmuşlar; hem de göğün, tanrının,politik gücün ve kent fizyonomilerinin simgesi haline gelmişlerdir.”

Selimiye’nin kubbesi bu anlamda ve Sanayi öncesi mimaride tek kubbeli Mekan yapılarının gelişmesini en son noktasına ulaştıran bir “doruk nokta” olarak kabul edilir.

Yüksekliği 43.28 m. çapı 31.22 m. olup ağırlığı 2000 tondur ve sekiz sütun (filayağı) üzerine oturtulmuştur. Selimiye’nin kubbesi Osmanlı Mimarisi’nin olduğu kadar,kubbeli yapı geleneğinin en büyük aşamsıdır.

Kubbedeki kalem işi süslemeler 1978-1985 yılları arasında restore edilmişlerdir.

 

Kubbe Altında Müezzinler Mahfeli

Müezzinler Mahfeli, namaz kılınırken Müezzinlerin (yani ezan okuyanların) Imamın tekbirlerini, arka saflara duyurmak için, tekrarladıkları yerdir. Bazıları zeminden bir kaç karış kadar yüksek bir sofa halinde; bazıları da 2-3 m. kadar yüksekçe olup kagir olanların mermer ayaklar üzerine, ahşap olanlarıise direkler üzerine oturtulmuştur.

Selimiye’deki müezzinler mahfeli, iç mekana girildiğinde büyük kapı karşısında ve kubbenin tam altında bulunmaktadır.

Bazı yorumcular bu konumu nedeniyle Mahfeli Mimar Sinan’ın tarzı olarak kabul etmezler. Çünkü mahfel,bu haliyle, namaz kılanların mihrabı görmelerine engel teşkil etmektedir.

Selimiye Müezzinler Mahfeli’nin yüksekliği 18m. boyutları ise 6×6 olup; 11 mermer ayak üzerine kondurulmuş bir ahşap yapıdır.

Dört tarafı orjinal ceviz korkuluklarla çevrilmiştir.

1950 yılındaki restorasyon sırasında iskelenin çökmesi korkuluklarda Büyük hasar meydana getirmişse de kırılan parçalar daha sonra yenilenmiştir.

Orjinal ceviz parmaklıklardaki elma ağacından kakma fletolar ve açık Yeşil, açık kırmızı, koyu yeşil gri boyalar; 1984 yılında yapılan son Restorasyonda ortaya çıkmıştır.

Ahşap Üstü Kalem İşleri ve Çark-ı Felek

Ahşap üstü kalem işleri, sıva üstü kalem işlerinden sonra Osmanlılarda çok uygulanan bir tekniktir.

Bu teknik; sıva üstü işlere göre daha dayanaklıdır ve günümüze hiç Restore edilmeden ulaşan 500 yıllık örnekleri vardır. Bunun nedeni Dış etkenlerden korunan yerlere uygulanması ve yapıldıktan sonra nakışlar üztüne bir sır tabakası çekilmesidir. Bu işlere lake adı da verilir ki sır tabakası olarak, inceltilmiş beziryağı veya vernik kullanılır.

Bu uygulama en çok 16. yüzyıl Mimar Sinan devri eserlerinden ve hünkar Mahfeli tavanları ile Müezzin Mahfeli tavanlarında görülür.

Selimiye Müezzinler Mahfeli’nde Ahşap Üstü Kalem İşleri’nin olağanüstü Güzellikteki örnekleri görülebilir. 1950’deki hasardan sonra, bir iki Ahşap, orjinal desen ve renklere sadık kalınarak yeniden boyanmış, Diğer süslemelere törpüleme dışında müdahale edilmemiş, yalnızca yer Yer eksik motifler tamamlanmıştır.

Mahfelin tavanında Budizm’de sonsuzluğu temsil eden Çark-ı Felek bulunur. Son restorasyonda yenilenmiş olan Çark-ı Felek, burada, Caminin sonsuza kadar yaşaması dileğini anlatır.

Şadırvandan Akan Zemzem Suyu

Müezzinler Mahfeli’nin tam altında bulunan şadırvancık, Mermerdir. Evliya Çelebi bu şadırvanın havuzunu Bursa Ulu Cami Havuzuna benzetmektedir. Halk arasında şadırvandan akan suyun zemzem Suyu olduğuna inanılır.

Selimiye Camii ters lale Resimleri

Terslale Motifi

En Çok Merak Edilen Motiftir.

Müezzinler Mahfeli’nin kuzeydoğu yönünde; köşedeki mermer ayağında, Bir küçük terslale motifi bulunur.Yaygın söylenceye göre bu lale, Cami arsasının sahibi olan ve burada lale yetiştiren kişinin, arsaya Cami yapımı için çıkardığı güçlük ve ters tutumunu sembolize etmektedir.

Bazılarına göre caminin yapımında çalışan kör bir ustanın ürünü olan bu lale için, halk arasında, başka inançlar da vardır. Örneğin, Allah ve lale sözcüklerinde aynı harfler bulunması nedediyle bu çiçeğe Mistik bir anlam kazandırılmış ve kutsal sayılmıştır. Ayrıca eski Harflerle yazılmış lale sözcüğü tersten okunduğunda Osmanlılar’ın Kutsal alameti olan hilal okunur.

Bir başka yaklaşım da Mimar Sinan’ın o günlerde hastalanan ve ölen Torunu Fatma ile ilgilidir. Buna göre zaten kalın boğumuyla yeteri Kadar bozulmuş lale motifi Sinan’ın torunuyla ilgilendiği ve moralinin Bozuk olduğu günlerde bir kalfa tarafından kondurulmuştur.

Selimiye’deki terslale motifi, ziyaretçilerce, günümüzde de en çok Merak edilen cami öğelerinden biridir ve farklı söylenceleri olma özelliğini sürdürmektedir.

Terslale Dahil Selimiye Çinilerinde 101 Ayrı Lale Motifi Kullanılmıştır.

Selimiye Camisi’nde sıvaüstü ve ahşap boyama kalem işlerinde değişik Lale motifleri kullanılmıştır.

Müezzinler Mahfeli’ndeki terslale dahil, Selimiye Çinilerinde değişik Boy, renk ve biçimde 101 ayrı türde lale motifi kullanıldığı tesbit edilmiştir.

Selimiye Camii Resimleri

Hünkar Mahfeli

Caminin sol ön köşesindedir ve buna Sultan Mahfeli diyenler de vardır. Dört sütuna oturtulmuş olup sütunlar dört kemerle bağlanmıştır.

Burada bulunan çinilerin önemli bölümü 1878 Osmanlı – Rus Savaşı Döneminde Ruslar tarafından sökülüp götürülmüştür.

1913 Bulgar İşgalinden Bir İz

1913 yılındaki Bulgar kuşatmasında camiye isabet eden top izlerinden biri hala görülebilir durumdadır. Sultan Mahfeli yönünde ve kubbecikte bulunan bu iz, 1930 yılında Atatürk’ün Edirne’ye yaptığı ziyarette Onun emriyle ve bir “ibret” olarak yerinde bırakılmıştır.

Mermer Ustalığının En Şık Örneği Minber

Hatibin çıkıp hutbe okuduğu yer durumundaki Selimiye Minberi’nin sağ ve sol yanındaki bölümler mermerden olup geometrik örgü ile süslenmişlerdir.

Çini kaplı bir külahı vardır.

Örnekleri arasında en zarif mermer işçiliğini temsil eder.

Mihrab

Camilerde yönelilen taraftaki (yani kible) duvarda bulunan ve imamlık Edene ayrılmış olan oyuk, (girintili yer anlamına gelen mihrab), Selimiye’de tamamen mermerden yapılmıştır.

Kabartma çiniler ile süslenmiş Amen ve Resulü ile Fatiha suresi işlenmiştir. Çini kaplama camide görsel bir odak yaratmıştır.

Mihrab duvarındaki girinti, boyutları ve yarım kubbe örtüsüyle Selimiye Mekanına etkili bir kimlik kazandırır.

Kandiller ve Pencereler

Caminin minarelerinden sonra yapılan bezemesinde; en önemli ve ilgi çeken öğelerin pencereler ve örtüden inen kandiller olduğu kabul edilir.

Bazı pencerelerin üstünde eski yazımızla; “Allah göklerin ve yerin Nurudur” yazar.

Selimiye Çinilerinin Türk Çini Sanatındaki Yeri

Selimiye Çinileri İznik’in en parlak döneminin üretimi olup; 1572 Tarihli bir fermanla buradan sipariş edilmiştir.

Camiyi yaptıran Padişah İkinci Selim, pencerelere kadar çini olmasını, Pencerelerin üstüne Fatiha Suresi’nin çini ile yazılmasını Emretmiştir. Mihrap çıkıntısındaki çini düzeninde buna uyulurken, Hünkar mahfilinin çini düzeninde uygulanmadığı görülür.

Türk Çini Sanatının en parlak yıllarındaki bu uygulamada görülen ölçülü kullanıma rağmen, çini panoların kalitesi ve desen ile Uygulanan bezeme programı, günümüzün yegane örnekleri durumundadır.

Bu durum, Selimiye’yi mimari başarısı yanında çini sanatı açısından da, çok önemli bir yere getirmiştir.

Selimiye Camisi çinileri başka yapılarda rastlanmayan özgün ve Osmanlı Mimarisi ile Türk Çini Sanatı içinde çok özel bir yere sahiptir.

Selimiye Camii Resimleri

Selimiye Minareleri

Caminin kareye yakın ve enine dikdörtgen planlı, dört köşesinde Bulunan minareler yapıyı çevreleyen ve büyük kubbeyi kucaklayan bir görünüm sunar. Böylece minareler merkezi bir planı vurgularken yapıya Dikeylik özelliği de katarlar.

Dört minarede 380 cm. çapında, külaha kadar 70.80 m. külah ve alem dahil 85 m. yüksekliğindedir. Selimiye’den yüksek tek minare ise Delhi’deki Kutb-Minar’dır. Ancak bu minare Selimiye minarelerine göre çok kalındır.

Selimiye Camisi, bütünü meydan getiren her bir özelliği ile ilgi çekici olmakla beraber, bu bütünün ortaya koyuluş biçimi ve tüm yönlerin içinde herhangi birinin öne çıkmayarak bütünün içinde yer alması ile diğer abidevi eserlerden ayrılmaktadır.

Hindistan’da Bicapur’da Muhammet Adil Şah türbesi 44 metre çapında dünyanın en büyük kubbesiyle örtülü olduğu halde, ışık fena düzenlendiğinden mekân çok fakir ve cansız bir etki bırakır. Roma’da Panteon katedrali çok büyük fakat silindirik bir yapı olduğundan mekân monotondur, âdeta bakışları yorar. St. Pier kilisesinde ise kubbe birdenbire derine dalarak mekânın sükûnunu bozmakta ve dış kubbe muazzam fenerle birlikte iç kubbenin kifayetsizliğini gizlemektedir. Ayasofya’nın mekânı yan koridor ve galerilere doğru belirsizce kaybolup nerede bittiği anlaşılamamaktadır.

Oysa Selimiye Camisinde her taraftan son sınırlarına kadar gerilmiş dengeli mekan, şahane bir sükun halinde olup değişik cazibesiyle her gireni birden sürükler ve bir daha bırakmaz. Yüksek minareler arasında dıştan kubbenin biraz basıkça düşmüş olması mekânın tek bir kubbe ile örtülmüş olmasından ileri gelmektedir.

Cami içi şaheserler

Selimiyede mimari gibi diğer Osmanlı sanatları da gelişmenin en yüksek noktalarına varmıştır. Mermerden yapılmış minber, işçiliğindeki incelik, yükseklik, büyüklük ve güzellik bakımından bu grubun diğer şaheserlerini gölgede bırakır. Mihrap tarafında duvarlar, minberin arkası ve külahı ile camideki bütün alt kat pencerelerin alınlıkları parlak, cazip bir çini dekor ile kaplanmıştır. Mihrap duvarındaki büyük çini panoların renk ve kompozisyonlar, bunlara Osmanlı ve dünya çiniciliğinin şaheserleri arasında özel bir yer vermektedir. Bu çinilerin üst kısmında lâcivert zemin üzerine iri beyaz harflerle sureler yazılıdır.

Mihrap kısmının sol tarafında Hünkâr mahfili göz alıcı zengin çinilerle hemen dikkati çeker. Burada sonradan kesilip yerlerine konmuş gibi görünen meyve vermiş iki elma ağacı bütün Osmanlı çinilerinde tek orijinal dekor olarak karşımıza çıkmaktadır. Elma fidanının kökü karanfil, lâle ve sümbüllerle zenginleştirilmiştir. Bahar açmış erik fidanı da birkaç defa tekrarlanarak Hünkâr mahfilinde taze bir bahar havası estirilmiştir. Hünkâr mahfilinin bütün duvarlarını yarıya kadar kaplayan bu çiniler kalite itibariyle mihrap kısmı çinilerinden yüksek fakat kompozisyon ve âbidevi büyüklük bakımından onlardan daha sade ve mütevazıdır.

Selimiye Camisi avlusunun Kuzeydoğu ve Kuzeybatı köşelerindeki Minarelerin üçer merdiveni vardır. Birinci merdivenle birinci ve üçüncü şerefelere, ikinci merdivenle ikinci ve üçüncü şerefelere, üçüncü merdivenle ise doğrudan doğruya üçüncü şerefeye çıkılır ve bu sırada çıkanlar birbirlerini görmezler.

Güneydoğu ve Güneybatı köşelerindeki minarelerin şerefelerine tek Merdivenle ulaşılır.

Selimiye Camii kubbe Resimleri

Selimiye’ye İlişkin İnançlar ve Söylenceler

Halk arasında Selimiye’yi yüceltme arzusundan kaynaklanan söylencelerin bazıları zamanla inanç haline dönüşmüştür. Bunda bazı Yazı ve yazarların payı olduğu da söylenebilir. Bilimsel anlamda doğrulanmayan veya büsbütün yanlış olduğu ortaya konulan söylence ve inançlar için şu örnekler verilebilir:

Selimiye’nin kubbesi Ayasofya’dan büyük değildir. Ancak Mimar Sinan’ın Ağzından yazıldığı belirtilen “Tezkiret-i Bünyam”da Selimiye anlatılırken: “Kubbeyi, Ayasofya kubbesinden altı zira kadrin ve dört azra derinliğin ziyade eyledim.” dediği belirtilir.

Gerçekten de Selimiye kubbesi yarıküre, Ayasofya kubbesi oval ve basıktır. Selimiye’nin kubbe çapı 31.22 m., Ayasofya’nın ise 30.90 ile 31.90 arasınnda değişen hafif oval bir kubbedir. Bu da hemen hemen Eş büyüklükte oldukları anlamına gelir. Mimar Sinan Selimiye’de Osmanlı Mimarisi’nin özlemini çektiği mekan bütünlüğünü gerçekleştirdiği için kendisiyle övünmektedir.

Müezzinler Mahfeli altındaki şadırvandan akan su zemzem suyu değildir. Pencereleri 999 adet olmayıp “Eğer bin olsaydı Mekke yerine geçecekti.” görüşü yanlıştır. Çünkü pencere sayısı söylenenin Neredeyse yarısı kadar olup haremde 342, harem avlusunda 42 pencere bulunmaktadır. Şerefe sayılarının toplam 12 oluşu İkinci Selim’in Padişahlık sıralamasındaki 12. yeriyle ilgilidir görüşü tartışmalara açıktır. Bazı tarihçiler I. Süleyman ve Musa Çelebi’yi padişah kabul eder, bazıları etmez. İkinci Selim’in 12.ciliği ise, bu yaklaşımlara göre, değişmektedir.

Selimiye Kıbrıs ganimetleriyle yapılmamıştır veya Padişah’ın rüyasında Kıbrıs’ı alırsam Edirne’de yaptıracağım.” şeklinde Hz.Muhammet’e söz vermesiyle ilgili olamaz. Çünkü; caminin yapımı Kıbrıs’ın alınmasından önce başlamıştır.

“Minarelere hangi yönden bakılırsa bakılsın iki adet görülür.” Değerlendirmesi yanlıştır. Minareler çok yerde üçer görülebilir.

Terslale konusu çok yorumludur. Örneğin; Selimiye’nin yapıldığı yerin özel bir kişiye ait lale tarlası olduğu da kabul edilemez. Çünkü o Alan Edirne’de ilk Saray’a aittir.

Caminin altında kayıkla gezilebilecek oranda su bulunduğu kanıtlanamamıştır.

Diğer yandan halk arasında yaygın olarak şunlara inanılır:

“Cami kubbesi tektir çünkü Allah birdir. Camisi pencereleri beş 343.0 Kademelidir; çünkü, İslamın şartı beştir. Vaaz kürsülerinin dört oluşu 344.0 İslam’da dört mezhebin varlığına işaret eder. Selimiye Külliyesindeki 345.0 32 kapı, İslam’ın 32 farzıdır. İki minarede toplam altı yol oluşu, 346.0 Imanın altı şartını işaret eder.”


Selimiye Camii kubbe Resimleri

Selimiye Camii neden ustalık eseri?

Şaşkınlık uyandıracak bir mimari başarı ile çok uzun olmalarına rağmen olabilecek en ince biçimde yapılmışlar ve hatta iki tanesine şerefelere çıkarken birbirleriyle kesişmeyen üç farklı merdiven yerleştirilmiştir. Dünya mimarlık tarihine muhteşem eserler bırakan Mimar Sinan bu camiyi “Ustalık Eserim” olarak tanımlar.

Selimiye Camii’nin sırrı nedir?

Selimiye’nin minareleri kubbeleriyle altın oran nispetinde yüksekliklerinin birbiriyle orantısı var. Yukarı doğru minarelerin çeperinin inceldiğini görürüz. Bu da minarelerin ağırlık merkezini ortada toplamakta ve depreme daha dayanıklı hale getirmektedir.” dedi.

Selimiye Cami neden önemlidir?

Bu cami Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’daki gücünün hala devam ettiği 16. yüzyıldaki politik egemenliğini de vurgulayan “son sultan yapısıdır”. Bir başka anlatımla Selimiye, Osmanlı Mimari Söyleminin ideal bir ifadesidir.

Selimiye Camii minaresi neden 3 merdivenli?

Mimar Sinan o 3 merdiveni öyle tasarlamış ki minareye 3 kişi aynı anda çıkıyor ama 3’üde birbirini görmeksizin 3.ncü şerefeye kadar ulaşmaları Sinan’ın gömlekleme adını verdiği sistemin ne denli başarılı olduğunu ortaya koyuyor.

Selimiye Cami kubbesinde ne yazıyor?

Osmanlı tarihinin en büyük kubbesi olan Selimiye’nin kubbesinin yüksekliği, yerden 14 kat yüksekliği bulunan bir bina kadardır. Selimiye Camii’nin kubbesi 31.30 cm’tir ve kalem işi tekniği ile süslenmiştir. Bu muazzam kubbede İhlas suresi yer alır ve şöyle yazar: ““De ki: O, Allah birdir. Allah, sameddir.”

Süleymaniye Camii nin özellikleri nelerdir?, Selimiye Camii’nin özelliği nedir?

Dört fil ayağı üzerine oturan caminin kubbesi 53 m yüksekliğinde ve 27,5 m çapındadır. Bu ana kubbe, Ayasofya’da da görüldüğü gibi, iki yarım kubbe ile desteklenmektedir. Kubbe kasnağında 32 pencere bulunmaktadır. Cami avlusunun dört köşesinde birer minare bulunmaktadır. Kubbe, 6 metre genişliğindeki kemerlerle birbirine bağlanan 8 büyük payeye oturur. Mimar Sinan’ın yaptığı 8 dayanaklı cami planının en başarılı örneğidir.

Selimiye Camii Resimleri

Selimiye Camii Resimleri

Selimiye Camii Resimleri

Selimiye Camii Resimleri

Selimiye Camii Resimleri

 



Selimiye Camii, Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük mimari eserlerinden biridir ve Edirne’de yer almaktadır. Mimar Sinan’ın “ustalık eserim” olarak nitelendirdiği bu cami, hem mimari güzellikleri hem de tarihi önemi ile dikkat çeker.

Selimiye Camii hakkında detaylı bilgiler:

Tarih ve İnşaat

  • İnşaat Yılı: Selimiye Camii, 1568-1574 yılları arasında inşa edilmiştir.
  • Yaptıran: Cami, Sultan II. Selim tarafından yaptırılmıştır.
  • Mimar: Caminin mimarı, Osmanlı mimarisinin en büyük ustalarından biri olan Mimar Sinan’dır. Mimar Sinan, Selimiye Camii’ni “ustalık eserim” olarak nitelendirmiştir.

Mimari Özellikler

  • Plan: Selimiye Camii, Osmanlı klasik dönem mimarisinin zirvesini temsil eder. Merkezi kubbeli ve kare planlıdır.
  • Kubbe: Ana kubbe, 31.25 metre çapındadır ve 43.25 metre yüksekliğindedir. Kubbe, sekiz sütun üzerine oturur ve bu sütunlar sekizgen bir yapı oluşturur. Kubbe altı geniş ve ferah bir mekandır.
  • Minareler: Caminin dört köşesinde yer alan dört minare, 83 metre yüksekliğindedir ve üçer şerefesi vardır. Minarelerin zarif yapısı, camiye muhteşem bir estetik kazandırır.
  • Avlu: Caminin geniş bir avlusu vardır. Avlu, mermer döşemelerle kaplıdır ve ortasında şadırvan bulunmaktadır.
  • İç Mekan: İç mekan, detaylı süslemeler, çini kaplamalar ve kalem işleri ile bezenmiştir. Mihrabı ve minberi mermerden yapılmış olup zarif işlemelerle süslenmiştir. Mihrabın ve minberin etrafındaki çiniler, İznik çinilerinin en güzel örneklerindendir.

Sanatsal Özellikler

  • Çini Süslemeler: Selimiye Camii’nin iç mekanında kullanılan İznik çinileri, Osmanlı çini sanatının en güzel örneklerini sergiler.
  • Kalem İşleri: Caminin iç mekanındaki kalem işleri, Osmanlı dönemi sanatının zarif örneklerini yansıtır.
  • Hat Sanatı: Caminin iç mekanında yer alan hat yazıları, dönemin ünlü hattatları tarafından yazılmıştır ve camiye manevi bir değer katar.

Kullanım ve Fonksiyon

  • İbadet: Selimiye Camii, Edirne’deki en önemli ibadet yerlerinden biridir. Günümüzde de aktif olarak ibadete açıktır.
  • Toplantılar ve Törenler: Cami, özellikle Ramazan ayında ve diğer dini bayramlarda yoğun olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, çeşitli toplantılar ve törenler için de bir merkezdir.

Tarihi ve Kültürel Önemi

  • Osmanlı Mimarisi: Selimiye Camii, Osmanlı mimarisinin klasik döneme ait en önemli ve en güzel örneklerinden biridir.
  • Mimar Sinan: Caminin mimarı Mimar Sinan, Osmanlı mimarisinin en büyük ustalarından biridir ve Selimiye Camii onun başyapıtıdır.
  • UNESCO Dünya Mirası: Selimiye Camii, 2011 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir. Bu, caminin evrensel değerini ve önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir.
  • Kültürel Miras: Caminin barındırdığı sanatsal öğeler ve tarihi değerler, Osmanlı İmparatorluğu’nun kültürel zenginliğini ve İslam dünyasındaki yerini yansıtır.

Ziyaret Bilgileri

  • Ulaşım: Cami, Edirne’nin merkezinde yer alır. İstanbul ve diğer büyük şehirlerden otobüs ve özel araçlarla ulaşım sağlanabilir.
  • Ziyaret Saatleri: İbadet saatleri dışında turistlerin ziyaretine açıktır. Ancak, ibadet saatlerine ve namaz vakitlerine dikkat edilmesi gerekir.

Selimiye Camii, mimarisi, tarihi ve sanatsal özellikleri ile Osmanlı dönemi eserlerinin en güzel ve en önemli örneklerinden biridir.


Selimiye Camii Resimleri

 

Selimiye Camii Resimleri

Selimiye Camii Resimleri

Selimiye Camii Resimleri

 

 



Sümbül Efendi Camii

Fatih Camii

 

1
be_endim
Beğendim
0
mutluyum
Mutluyum
0
d_n_yorum
Düşünüyorum
0
_a_rd_m
Şaşırdım
0
sinir_oldum
Sinir oldum
Selimiye Camii, Özellikleri, Çok detaylı bilgiler
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Dostkelimeler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Sosyal Medyada Takip Edebilirsiniz...