Konumuzda; en önemli namazlardan olan ve günümüz müslümanlarının maalesef sekteye uğrattığı Sabah Namazı ile ilgili Hadisler, Sabah namazı vakti ile ilgili hadisler, Sabah Namazı ile ilgili Hadisler arapça ve Sabah namazı fazileti hadisleri paylaşmaya çalışacağız.
Sitemizde ayrıca Namaz ile ilgili hadisler, Cuma Namazı ile ilgili Sahih Hadisler, Cemaatle namaz ile ilgili hadisler ve Namaz ile ilgili tüm konularımıza buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Sabah Namazı ile ilgili Hadisler
Sabah namazının sünneti ile ilgili hadiste Peygamber sav.;
Düşman süvarisi kovalasa bile sabah namazının iki rekât sünnetini terketmeyin. Ebu Davud, 2/301, no: 1258; Ahmed b. Hanbel, 2/405
Resulullah (sav); sabah ve ikindi hariç her namazın arkasında iki rek`at (nafile) namaz kılardı. Hz.Ali Kütübü sitte hadis no:2933
Resulullah (sav) sabah namazında ezanla ikamet arasında hafif iki rek`at namaz kılardı. Hz.Aişe Kütübü sitte hadis no:2937
İki namaz vardır ki, onlardan sonra hiç bir namaz kılınmaz. Bunlar: Sabah namazı (bundan sonra) güneş doğuncaya kadar, ikindi namazı, ( bundan sonra da ) güneş batıncaya kadar. Camiu`s-Sagir 589
Resulullah (sav) buyurdular ki: “Sabah namazını kıldıktan sonra güneş yükselinceye kadar artık namaz yoktur. İkindiyi kıldıktan sonra da güneş batıncaya kadar namaz yoktur.” Ebu Said ra. Kütübü sitte hadis no: 2420
Nesai`nin Hz.Cabir (ra)`den yaptığı bir rivayette şöyle denmiştir: “Sonra O`na (Cibril), Fecr (uzayıp ) sabah olunca daha yıldızlar parlak ve cıvıl cıvıl iken geldi. Dünkü yaptığını aynen yaptı, sabah namazını kıldı. Sonra da: “namaz vakti, işte gördüğünüz bu iki namaz arasıdır” dedi.” Cabir ra. Kütübü sitte hadis no: 2365
Sabah Namazı ile ilgili Hadisler Arapça
يَتَعاقَبُونَ فِيكُمْ ﻣﻼئِكَةٌ بِاللَّيْلِ وﻣﻼئِكَةٌ بِالنَّهَارِ، وَيَجْتَمِعُونَ في اﻟﺼﻼةِ الْفَجْرِ وَ اﻟﺼﻼةِ الْعَصْرِ ثُمَّ يَعْرُجُ الَّذِينَ بَاتُوا فىكُمْ فيَسْألُهُمْ، وَهُوَ أعْلَمُ بِكُمْ، كَيْفَ تَرَكْتُمْ عِبَادِى فَيَقُولُونَ: تَرَكْنَاهُمْ وَهُمْ يُصَلُّونَ وَأتَيْنَاهُمْ وَهُمْ يُصَلُّونَ.
Buharide sabah namazı ile ilgili bir hadiste Resûlullah (s.a.v); Gece ve gündüz melekleri sizi takip ederler. Sabah ve ikindi namazlarında toplanırlar. Sonra sizinle geceleyen melekler, ilâhî huzura çıkarlar. Rab’leri onlara, “-onları en iyi bir şekilde bildiği halde- kullarımı nasıl terk ettiniz?” diye sorar. Melekler, “onları namaz kılarken terk ettik ve namaz kılarken bulduk” cevabını verirler” Buharî, Mevâkitu’s-Salat 16
مَنْ صَلَّى العِشَاءَ في جَمَاعَةٍ، فَكَأَنَّمَا قامَ نِصْفَ اللَّيْلِ، وَمَنْ صلَّى الصُّبْحَ في جَمَاعَةٍ، فَكَأَنَّمَا صَلَّى اللَّيْلَ كُلَّهُ.
Buharide sabah namazı ile ilgili diğer bir hadiste şöyledir; Osman İbn Affân (r.a) şöyle dedi: Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdular; Yatsı namazını cemaatle kılan kimse, gece yarısına kadar namaz kılmış gibidir. Sabah namazını cemaatle kılan kimse ise bütün gece namaz kılmış gibidir. Müslim, Mesâcid 260
وَلَوْ يَعْلَمُونَ مَا في العَتَمَةِ وَالصبْحِ لأَتَوْهُما وَلَو حَبْواً
Buhari’de sabah namazı ile ilgili diğer bir hadiste şöyledir; Ebû Hüreyre (r.a)den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: İnsanlar yatsı namazı ile sabah namazındaki fazilet ve sevabı bilselerdi, emekleyerek bile olsa mutlaka camiye, cemaate gelirlerdi. Buhârî, Ezân 9
لَيْسَ صَلاةٌ أَثْقَلَ عَلى المُنافِقِينَ مِنْ صَلاةِ الفَجْرِ وَالعِشَاءِ وَلَو يَعْلَمُونَ ما فِيهما لأتوْهُما وَلَوْ حَبْواً.
Yine Buhari’de sabah namazı ile ilgili hadis değişik şekliyle şöyledir; Ebû Hüreyre (r.a)‘den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu (s.a.v) şöyle buyurdu: Münafıklara sabah ve yatsı namazından daha ağır gelen hiçbir namaz yoktur. İnsanlar bu iki namazda ne kadar çok ecir ve sevap olduğunu bilselerdi, emekleyerek de olsa cemaate gelirlerdi. Buhârî, Mevâkît 20
Sabah Namazının Vakti ile ilgili Hadisler
Ebü Dâvud’un bir rivayetinde şöyle denmiştir: “Sabah namazını kişi arkadaşının yüzünü tanıyamayacak -veya kişi yanındakini tanımayacak- kadar (ortalığın karanlık olduğu) bir anda kıldı. Sonra ikindiyi öylesine tehir etti ki, namazdan çıktığı zaman güneş sararmıştı…”
Rivayetin sonunda Ebü Dâvud der ki: Bu hadisi rivayet edenlerden bazısı şöyle dedi: “sonra yatsıyı gece yarısına kadar tehir ederek kıldı.” Ebü Dâvud, Salât 2, (396).
Hz. Büreyde (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Bir adam Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a namazların vaktinden sormuştu. Ona:
-Şu (önümüzdeki) iki günde namazları bizimle kıl!”buyurdu. (O gün) güneş tam tepe noktasından (batıyor) kayınca ezan için Bilâl’e emretti. O da öğle ezanını okudu. Sonra öğle için kâmet okumasını emretti. Sonra güneş yüksekte, beyaz parlak iken emretti ve ikindi için kâmet okudu. Sonra güneş batınca emretti, akşam için kâmet okudu. Sonra ufuktaki aydınlık kaybolunca emretti, yatsı için kâmet okudu.
– Sonra şafak sökünce emretti sabah için kâmet okudu. İkinci gün olunca, Bilâl’e ortalığın serinlemesini beklemeyi emretti. O da öğleyi, ortalık iyice serinleyinceye kadar geciktirdi. İkindiyi, güneş yüksekten, dünkü vakitten biraz sonra kıldı. Akşamı ufuktaki beyazlık kaybolmazdan az önce kıldı. Yatsıyı gecenin üçte biri geçtikten sonra kıldı. Sabahı ortalık iyice ağarınca kıldı. Sonra:
“Namaz vakitlerinden soran kimse nerede?” diye sordu. Soru sahibi:
“Benim ey Allah’ın Resülü!” dedi.
“Namazlarınızın vakti dedi, gördüğünüz (iki vakit) arasındadır.”
Müslim, Mesâcid 176, 177, (613); Tirmizî, Salât 115, (152); Nesâî, Mevâkît 12, (1, 258).
Nesaî’nin Hz. Câbir (radıyallâhu anh)’den yaptığı bir rivayette şöyle denmiştir: Sonra O’na (Cibrîl), Fecr uzayıp sabah olunca daha yıldızlar parlak ve cıvıl cıvıl iken geldi. Dünkü yaptığını aynen yaptı, sabah namazını kıldı. Sonra da: “Namaz vakti, işte gördüğünüz bu iki namaz arasıdır” dedi. Nesâi, Mevâkît 10, (1, 256).
Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resülullah (aleyhissalâtu vesselam) buyurdular ki: Bilesiniz, namazın bir ilk vakti bir de son vakti vardır. Öğle vaktinin evveli güneşin tepe noktasından batıya meyil (zeval ânıdır. Son vakti de ikindinin girdiği andır. İkindi vaktinin evveli, vaktinin girdiği andır. Vaktin sonu da güneşin sarardığı andır. Akşam vaktinin evveli, güneşin battığı andır. Vaktin sonu da ufuktaki aydınlığın (şafak) kaybolduğu andır. Yatsı vaktinin evveli, ufuğun kaybolduğu andır. Vaktin sonu da gecenin yarısıdır. Sabah vaktinin evveli fecrin (aydınlığı) doğmasıdır. Vaktin sonu da güneşin doğmasıdır. Tirmizî, Salât 114, (151); Müslim, Mevâkît 6, (1, 249, 250).
Muvatta’da Abdullah İbnu Râfi’ Mevla Ümmü Seleme’den kaydedilen bir rivayette şöyle denmiştir: “Abdullah İbnu Râfi’, Ebü Hüreyre’ye namazların vaktini sormuştu. Ebü Hüreyre kendisine şu açıklamayı yaptı: “Ben sana haber vereyim: Gölgen kendi mislin kadarken öğleyi kıl. İkindiyi gölgen iki mislin olunca kıl. Akşamı güneş batınca kıl. Yatsıyı seninle arana gecenin üçte biri girince kıl. Sabahı da alaca karanılıkta kıl. Muvatta, Vukütu’s-Salât 9, (1, 8). 6
Sabah Namazı ile ilgili Hadisler konumuzdan sonra sitemizde namaz ilgili yayınlanmış diğer konularımıza da aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz. Faydalanmanız dileklerimizle… dostkelimeler.com
Namaz ile ilgili güzel sözler
Namaz ile ilgili atasözleri