Selam dostlar, konumuzda Orhan Veli Sözleri, Orhan Veli Kanık’ın Aşk Şiirleri ve Sözleri, Orhan Veli Kısa ve güzel Sözleri, Orhan Veli Kanık’ın kısa şiirleri, Orhan Veli Şiirleri aramalarında sizlere yardımcı olacak şekilde paylaşmaya çalıştık. Konunun sonuna Meşhurlardan Sözler Kategorimize link verdik. Faydalı olması dileğimizdir.
Sizler de Orhan Veli sözleri paylaşmak isterseniz yorum bölümünden ekleyebilirsiniz. Yorumlarınız bizlere daha iyi paylaşımlar yapmak için yol gösterecektir.
Dostkelimeler.com / Türkiye’nin en geniş Güzel sözler, ayetler, hadisler ve atasözleri ve deyimler platformu // Bizleri her türlü sosyal medyadan takip edebilirsiniz. Konumuzun altında linkler mevcuttur.
Ben ki her akşam yatağımda onu düşünüyorum, onu sevdiğim müddetçe yatağımı da seveceğim.
Yaşamak kolay değil ya kardeşler, ölmek de değil; kolay değil bu dünyadan ayrılmak.
Boş konuşan insan çana benzer, içi boş olduğu için çok ses çıkartır!
İmkansız şey şiir yazmak aşıksan eğer; ve yazmamak, aylardan nisansa.
Pencere, en iyisi pencere; geçen kuşları görürsün hiç olmazsa; dört duvarı göreceğine.
Ölüm Allah’ın emri, ayrılık olmasaydı..
Neler yapmadık şu vatan için! kimimiz öldük; kimimiz nutuk söyledik.
Şeytan diyor ki: ‘Aç pencereyi; Bağır, bağır, bağır; sabaha kadar.
Siyah akar Zonguldağın deresi. Yüz karası değil, kömür karası. Böyle kazanılır ekmek parası…
Uyuşmayız, yollarımız ayrı. Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi.
Oysa kahve içmişliğimiz de vardı: ‘bu ne hatır gönül bilmezlik’ diyemedim.
Gün olur, başıma kadar mavi; gün olur başıma kadar güneş; gün olur, deli gibi.
Bekliyorum! Öyle bir havada gel ki, Vazgeçmek mümkün olmasın.
Duyduğum yoktu ne vakittir Güvercin sesi, kumru sesi, pencerede; İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir? Nedir bu yosun kokusu, Martıların gürültüsü havalarda; Nedir? Yolculuk olmalı, yolculuk.
Şiir, bütün özelliği edasında olan bir söz sanatıdır.
Bilmezler yalnız yaşamayanlar, nasıl korku verir sessizlik insana. İnsan nasıl konuşur kendisiyle, nasıl koşar aynalara, bir cana hasret, bilmezler…
Ben ne zaman. Öyle durup dururken, Öyle damdan düşer gibi. Açıp seni okumaya başlasam. Anlıyorum ki. Mahvolmuşum…
Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
Ben ki her akşam yatağımda onu düşünüyorum, onu sevdiğim müddetçe yatağımı da seveceğim.
İmkansız şey şiir yazmak aşıksan eğer; ve yazmamak, aylardan nisansa.
Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın!!
Yaşamak kolay değil ya kardeşler, ölmek de değil; kolay değil bu dünyadan ayrılmak.
Hergün bu kadar güzel mi bu deniz? Böyle mi görünür gökyüzü her zaman? Her zaman güzel mi bu kadar; bu eşya, bu pencere? değil, vallahi değil; bi iş var bu işin içinde.
Kaç defa rüyama girdin, bazen iyi, bazen fena. Ama ne olursa olsun, hepsi, içimin senden uzak kalamadığına delalet ediyordu.
Hiçbirine bağlanmadım, ona bağlandığım kadar sade kadın değil, insan ne kibarlık budalası, ne malda mülkte gözü var. Hür olsak der, eşit olsak der; İnsanları sevmesini bilir, yaşamayı sevdiği kadar.
En delikanlı mevsimdir kış. Yüzüne yüzüne vurur yalnızlığını.
Anlamıyorum dilinden artık Geceyi saran güzelliğin. İçim, kör bir kuyu gibi derin, Ve sonsuz rüyasında yalnızlık.
Biliyorum, kolay değil yaşamak; Ama işte bir ölünün hala yatağı sıcak birinin saati işliyor kolunda yaşamak kolay değil ya kardeşler ölmek de kolay değil; Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.
İşim gücüm budur benim, Gökyüzünü boyarım her sabah, Hepiniz uykudayken. Uyanır bakarsınız ki mavi.
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol Git gidebildiğin yere!
Garibim, Ne bir güzel var avutacak gönlümü bu şehirde, Ne de bir tanıdık çehre. Bir tren sesi duymaya göreyim, İki gözüm, iki çeşme.
İşim gücüm budur benim Gökyüzünü boyarım her sabah Hepiniz uykudayken. Uyanır bakarsınız ki mavi. Deniz yırtılır kimi zaman. Bilmezsiniz kim diker. Ben dikerim.
Sokakta giderken, kendi kendime gülümsediğimin farkına vardığım anlarda insanların beni deli zannedeceğini düşünüp gülümsüyorum.
“Asma suratını” deme be kadın , Ne değişir ? Yine , İstanbul’daki asma köprüler gibi , Asma gülücükler iliştiririm yüzüme ; Ve gözlerimin altından binlerce Marmara akıtırım… Şu Orhan Veli’ninde alacağı olsun… Serde erkeklik varmış ; ağlanmazmış.
Gün olur, alır başımı giderim, denizden yeni çıkmış ağların kokusunda şu ada senin, bu ada benim, yelkovan kuşlarının peşi sıra. dünyalar vardır, düşünemezsiniz; çiçekler gürültüyle açar; gürültüyle çıkar duman topraktan. hele martılar, hele martılar, her bir tüylerinde ayrı telaş! gün olur, başıma kadar mavi; gün olur, başıma kadar güneş; gün olur, deli gibi.
Eski bir sevdadan kurtulmuşum artık bütün kadınlar güzel.
Sıvanmış, boyanmış bir binanın tuğlaları arasındaki harcı göremeyiz. Bina tamamiyetini ancak bu harçla temin ettiği zamandır ki, onu teşkil eden tuğlaları teker teker görmek, onların vasıfları üzerinde düşünmek fırsatını elde ederiz.
Düşünme, Arzu et sade! Bak, böcekler öyle yapıyor.
Şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum, Beni güzel hatırla GİDİYORUM.
Pencere, en iyisi pencere; geçen kuşları görürsün hiç olmazsa; dört duvarı göreceğine.
Bilmezler yalnız yaşamayanlar, nasıl korku verir sessizlik insana; insan nasıl konuşur kendisiyle; nasıl koşar aynalara, bir cana hasret, bilmezler.
Ben ki her akşam yatağımda onu düşünüyorum, onu sevdiğim müddetçe yatağımı da seveceğim.
Yaşamak kolay değil ya kardeşler, ölmek de değil; kolay değil bu dünyadan ayrılmak.
Orhan Veli Sözleri konumuzdan sonra sitemizde bulunan diğer Mimar Sinan konularına aşağıdaki linklerden kolayca ulaşabilirsiniz… Dostkelimeler.com
Bizi Sosyal Medyada Takip Edin... |
![]() |
|
![]() |
|
![]() |
|
![]() |
Google + |
![]() |
Youtube |
![]() |
|
![]() |
Tumblr |
![]() |
|
Daha fazla olabilir mi
Boş konuşan insan çana benzer, içi boş olduğu için çok ses çıkartır ! Gerçekten de öyle