İbni Haldun Sözleri

featured

Selam dostlar, konumuzda ibni haldun’a zamanı sormuşlar, ibni haldun’un felsefi görüşü, İbni Haldun Mukaddime Sözleri,  ibn-i haldun matematik ile ilgili sözleri, ibni haldun “coğrafya kaderdir” sözü, İbni Haldun ve Düşündüren Sözleri, İbni Haldun Aşk Sözleri, İbni Haldun devlet ile ilgili Sözleri aramalarında sizlere yardımcı olacak şekilde paylaşmaya çalıştık.  Konunun sonuna Meşhurlardan Sözler Kategorimize link verdik. Faydalı olması dileğimizdir.

İbn Haldun (Arapça: ابن خلدون 27 Mayıs 1332, Tunus – 19 Mart 1406, Kahire), modern tarihyazımının, sosyolojinin ve iktisatın öncülerinden kabul edilen 14. yüzyıl düşünürü, devlet adamı ve tarihçisi. Ayrıca İslam aleminde Liberalizm ilkelerini kitaplarında bulunduran ilk Müslüman düşünür.

Tam adı Ebu Zeyd Abdurrahman ibn Haldun el-Hadramî ya da Abdurrahman b. Muhammed b. Ebu Bekr Muhammed b. Hasan’dır. Künyesindeki Ebu Zeyd büyük oğlu Zeyd’den gelir. Ayrıca Mısır’da Malikî başkadılığı yaptığı için Veliyüddin, ailesi Yemen’in Hadramut ilinden olduğu için Hadramî, kendisi Tunus’ta doğduğu için Tunusî, diğer mezheplere bağlı olan kadılardan ayırt edilmek için Malikî, hayatının önemli bölümünü Mağrip’te geçirdiği için de Mağribî gibi lakaplarla da anılmıştır.

Sizler de  İbni Haldun güzel sözleri paylaşmak isterseniz  yorum bölümünden ekleyebilirsiniz. Yorumlarınız bizlere daha iyi paylaşımlar yapmak için yol gösterecektir.

Dostkelimeler.com Türkiye’nin en geniş Güzel sözler, ayetler, hadisler ve atasözleri ve deyimler platformu // Bizleri her türlü sosyal medyadan takip edebilirsiniz. Konumuzun altında linkler mevcuttur.


İbni Haldun Sözleri

İbni Haldun Mukaddime Sözleri

İbn Haldun, 14. yüzyılda yaşamış Arap düşünürü, tarihçi ve sosyologdur. İşte İbn Haldun’dan bazı önemli sözler:


Zaman, insanları ve toplumları değiştiren en güçlü kuvvettir.


İnsanlar arasındaki güven, toplumun dayanak noktasıdır.


Zenginlik, toplumda faydalı olmayan insanların elinde bir yükten başka bir şey değildir.


İnsanlar, çıkarlarını korumak için bir araya gelirler ve güçlü bir toplum oluştururlar.


Tarih, insanlığın öğretmenidir ve insanlar tarihlerinden ders çıkarmalıdırlar.


Bilgi, insanların en değerli varlığıdır ve bilge insanlar, toplumun en değerli üyeleridir.


Adalet, bir toplumun dayanak noktasıdır ve adalet olmadan toplum ayakta kalamaz.


İnsanlar, kendi çıkarlarını korumak için birbirleriyle rekabet ederler ve bu rekabet, toplumun gelişimini sağlar.


Akıl, düşünen insanı ilim ve bilgiye götüren en kısa yoludur.


Geçmişini iyi bilmeyen, geleceği de iyi bilemez.


Adaletsizlik medeniyet dediğin herşeyi mahveder.


Mağluplar her daim galipleri taklit ederler.


Zulüm, umranın harap oluşunun habercisidir.


Merhamet, masum olduğu için olsa gerek her kalbe misafir olmaz.


Her zaferin ardında bir tarih yazılır.


Zaman, bilgiyi değiştirirse de bilgi de zamanı değiştirir.


Tarih, insanların hayatlar boyunca sergiledikleri davranışların aynasıdır.


Bilgi, insanın en değerli varlığıdır; çünkü bilgi, insanı diğer varlıklardan ayıran özelliktir.


Toplumlar, tarih boyunca çeşitli sebeplerle yükselir ve çökerler, ancak insanların doğasındaki bazı temel özellikler değişmez.


Bir toplumun gücü, üyelerinin birbirleriyle olan ilişkilerinde yatar.


Bir toplumun istikrarı, hükümetin adil ve etkili olmasına bağlıdır.


Bilgelik, sadece bilgiye sahip olmak değil, aynı zamanda onu doğru bir şekilde kullanabilmektir.


İnsanlar, toplumlarında farklı roller üstlenirler ve bu roller, toplumun işleyişini sağlar.


Toplumlar, içinde bulundukları çevreye ve koşullara uyum sağlamak zorundadırlar.


Her şeyi takdir eden Allah’tır ve O’ndan başka Rab yoktur.


Hak ettikleri saygı ve hürmeti gerekli kılmak için veya insanların bundan yüz çevirmesinden dolayı, daima büyük bir zorluk ve sıkıntıya katlanmak zorunda kalırlar.


Şehirlerin de bir ruhu vardır. Bir şehirde yaşayan insanlar zamanla yaşadığı şehrin ruhuyla karakteristik açıdan özdeşleşirler.


Dağları bir yerden koparıp başka bir yere nakletmek, gönülleri birleştirmekten daha kolaydır!


İnsanların, başkalarının mükemmelliğini ve kendilerinden üstün olduklarını kabullenmeleri çok az görülecek bir durumdur.


Devleti yıpratıp eski bir giysi durumuna getiren ve sonunda da büsbütün yıkıp yok eden, varlıklı/parlak yaşamdır.


İnsanların, başkalarının mükemmelliğini ve kendilerinden üstün olduklarını kabullenmeleri çok az görülecek bir durumdur.


Bil ki kötü ve yerilmiş ahlaktan uzaklaşıp, üstün bir ahlak ve kişiliğe sahip olmak, ancak kişinin kendisinde bir kemal ve yeterlilik vehmetmesiyle ve insanların kendisinin ilim ve sanatına muhtaç olduğunu hissetmesiyle gerçekleşir. İbni Haldun


Merhamet, masum olduğu için her kalbe misafir olmaz.


Fazla tevazunun sonu vasat insandan tavsiye dinlemektir.


İnsan, alışkanlıklarının çocuğudur.


İbni Haldun’a zamanı sormuşlar;

Bekleyince yavaşlar, gecikince hızlanır, üzülünce can yakar, mutlu olunca kısalır, acı çekince bitmek bilmez, sıkılınca uzar. demiş.


Mağluplar galipleri taklit ederler.


Zulüm, umranın harap oluşunun habercisidir.


Kıtlık zamanlarında insanları açlık değil, alışmış oldukları tokluk öldürür.


İlme yasak koyanlar veya insanları yalanla meşgul edenler, aklın ve insanlığın en büyük düşmanlarıdır. İbni Haldun


Devletler de tıpkı insanlar gibi doğar, büyür, yaşlanır ve ölürler.


Akletmek Müslümanlar tarafından terk edildi ve bu yüzden zelil bir hale düştüler.


İlim bir kuyu, tartışma ise onun kovası gibidir.


Bilesin ki, vücut için çok besin almaktan, açlık daha elverişlidir.


Geçmişler geleceğe, suyun suya benzemesinden daha çok benzer.


Kalpleri müteferrik olanların akılları birleştirilemez.


Geçmişler geleceğe, suyun suya benzemesinden daha çok benzer. İbni Haldun


İnsan, alışkanlıklarının çocuğudur. İbni Haldun


İbni Haldun sözleri Coğrafya kaderdir

Coğrafya kaderdir.


Adaletsizlik medeniyeti mahveder.


Öğretmenler, bilim sahibi olma yolunda öğrencilerine kitaplarını ezberletirler. Ancak bilimsel tartışmalarla ve münazaralarla, konuları ve sorunları zihinde yerleştirme suretiyle kestirilebileceğini unuturlar.


İbni Haldun ve Düşündüren Sözleri


En fazla değer verdiğim dostun, sana kusurlarını haber veren ve bulunduğun makam dolayısıyla bunda çekingenlik ve korku göstermeyen kimse olmalıdır


Aklın birçok mertebeleri var. Önce dış dünyanın idrakı: taakkul. Taakkul demek tasavvur demektir, buna akl-ı temyizi de derler. İnsan bu meleke ile faydalıyı zararlıdan ayırır.


Halk yalnızca adaletle korunabilen kullardır.


Gayri memnunlar medeniyet kuramazlar.


İnsan her zaman, kendini yenen de bir üstünlük bulunduğuna, ona boyun eğilmesi gerektiğine inanır.


Her akıl, gücünün yetmediği ve idrak edemediği şeyleri inkar eder.


Barbarlar savaşla yenip fetheder, medeniyetse sulhla fethedeni fetheder.


ibni haldun’un felsefi görüşü

İbn Haldun, bilgi felsefesi konusunda bilgi vasıtaları olarak duyu, akıl, vahiy, rüya ve sezgiye değinmiş, sihir, tılsım ve kehanetin de bilgi teorisiyle ilgisini incelemiştir. Cisimler dünyasında duyu ve aklın geçerli olduğunu ve ruhani alemde vahiy ve keşif ile bilgi edinileceğini ileri sürmüştür.


İnsan beyni değirmen taşına benzer. İçine yeni bir şeyler atmazsanız, kendi kendini öğütür.


İlme yasak koyanlar veya insanları yalanla meşgul edenler, aklın ve insanlığın en büyük düşmanlarıdır.


Durumdan duruma geçişler bütünüdür her şey. Bu değişmeler ve geçişler, kişilerde, sürelerde, kent ve kasabalarda olduğu gibi, tüm evrende, ülkelerde, kıtalarda, zamanlarda ve devletlerde de olur.


Benim çırpınışlarım sevinçten değildir. Ele geçirilmiş kuş da çırpınır.  Umursamazlığım da sevincimden değil. Bazı olayları hatırlamamdandır.


Kentliler, kendilerini rahatlık ve kaygısızlığın döşeğine salıvermişler, mutluluk ve bolluğa gömülmüşler, mallarını ve kendilerini koruma işini, yönetenlerine, valilerine, yargıçlarına ve sürekli koruma görevlilerine bırakmışlardır. Ve çevrelerini kuşatan kale duvarlarının, önlerinde dönüp dolaşan bekçilerin ve nöbetçilerin sağladığı güvenceyle uykuya dalmışlardır. Hiçbir kaygı, uyarı heyecanlandırmaz onları. Ellerinden kaçabilecek avları da yoktur. Alabildiğine iyimserlerdir ve kendilerini güvenlik içinde bulurlar. Bu nedenle silahlarını bırakmışlardır.


Alınan çok gıda vücutta işe yaramaz fazlalıklar ve kötü artıklar meydana getirir. Bu çeşit artıklardan vücut orantısız bir şekilde genişler; şekil çirkinleşir. Bu gıdalardan meydana çıkan bozulmuş kötü sıvıların beyne gitmesiyle zihinler ve fikir körleşir. İdrâksizlik, gafillik ve itidalden ayrılma ortaya çıkar.


Devlet askerle korunur, asker para ile beslenir, mal haraç ile elde edilir, haraç memleketin mamurluğu ile temin olunur, memleketin mamurluğu ise adalet iledir, adalet ise valilerin hâllerini ıslahla, vâlilerin ve memurların hâllerini ıslah da vezirlerle olur, hükümdarın tebaasının durumunu bizzat kendisi yoklaması, bunların hepsinin başında gelir.


Bir devlette halka yükletilen vergilerin miktarı az olursa, ahâli çalışarak servet kazanmaya heves eder, ülke kalkınır.. Devleti idare edenlerin israfı, refah ve bolluğa alışması arttıkça ihtiyaç ve masraflar derece derece artar. Halka yüklenen vergiler derece derece ağırlaşır, halk da buna dayanmaya alışır. Vergiler derece derece ve yavaş yavaş arttığı için halk da, bunları toplayan da, açık olarak artış nispetini bilmez.


Bu sözler, İbn Haldun’un sosyoloji, tarih ve insan doğası hakkındaki derin düşüncelerini yansıtır. O, toplumların yapısını ve gelişimini anlamak için tarih ve sosyoloji alanlarında önemli katkılarda bulunmuştur.



İbni Haldun Sözleri konumuzdan sonra meşhurlardan sözler kategorimize aşağıdaki linkten ulaşıp konularımızdan yaralanabilirsiniz… Dostkelimeler.com

Malik bin dinar sözleri

Yogi Bhajan Sözleri

Sokrates Sözleri

MEŞHURLARDAN SÖZLER

Ralph Waldo Emerson Sözleri

 

1
be_endim
Beğendim
1
mutluyum
Mutluyum
3
d_n_yorum
Düşünüyorum
0
_a_rd_m
Şaşırdım
0
sinir_oldum
Sinir oldum
İbni Haldun Sözleri
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Dostkelimeler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Sosyal Medyada Takip Edebilirsiniz...