Sizlere bu bölümde evliyalar ile ilgili hikaye, öfke ile ilgili hikaye, hırsızlık ile ilgili hikaye, sabır hakkında hikaye, sabır hikayesi aktarmaya çalıştık. Çok ibretlik bu cömertlik ve israf hikayesinden nasiplenmeniz dileklerimizle.
Abdülvehhab Şa’ranî Hazretleri (ö. 973/1565) anlatıyor: Şeyhim Aliyyü’l-Havas’ın eşi, bazen kendisine üç ay veya daha fazla dargın dururdu. Bir defa da, kocası onun tavuklarına açık sudan içirdiği için bir ay kendisiyle konuşmamıştı. Yine bir gün yanlışlıkla karısının testisinden su içmişti de, kadın, adamın ağzını koyduğu yerden su içmemek için testinin o kenarını kırmıştı… Bir sene eşiyle Hicaz yoluna çıkmışlardı. Kadın ise onunla küs duruyor, konuşmuyordu. Adam karısıyla birlikte Mısır’dan Hicaz’a yolculuk yaptığı halde, gidip dönünceye kadar aralarında bir söz dahi geçmemişti! Sonra kadın ölünce, cenazesinin önünde beyaz bir elbiseyle yürümüştü. Karısının ölüm hastalığında onun bana anlattığına göre, evlendiği günden beri elli yedi yıl boyunca, bir gece bile beraber uyumamışlardı.
*******
İmam Şafiî Hazretleri, ahlâk güzelliğiyle tanınmış bir kişiydi. Bazı hasetçiler onu kızdırmak için gayret göstermişse de, bunda başarıya ulaşamamışlardı. Bir kere elbise diktireceği sırada terziye rüşvet vermişler, sağ kolunu elin zor gireceği şekilde daracık, sol kolunu da torba gibi geniş yaptırmışlardı. İmam Şafiî Hazretleri bu tuhaf elbiseyi alıp giyince terziye demiş ki: “Allah senin hayrını versin! Sağ kol ağzını öyle daracık yapmışsın ki, rahat yazı yazmak için bana kolumu sıvama ihtiyacı bırakmadın. İçinde kitapları taşımam için sol kolu da pek bol yapmışsın!”
*******
Cüneyd Bağdadî Hazretleri bir gün Cuma namazına giderken, üzerine balık yıkanmış kirli su dökerler. Tepeden tırnağa elbisesi bulaşık suyuyla ıslanır. O ise öfkelenmeden bu haline güler ve der ki: “Ateşe müstehak olan kimse su ile barıştırılmışsa, onun kızması gerekmez.” Sonra evine döner, elbisesini değiştirip namaza gider.
********
Mısır’da Ezher Camii komşularından bir Berberî müslümanın camide eşyası çalınır. Buna hayret eden temiz kalpli adam şöyle söylenir: “Yahudi ve hıristiyanlar camiye girmezler, müslümanlar da hırsızlık yapmazlar. Öyleyse eşyamı çalan kim?” Birisi ona: “Senin eşyanı fareler götürmüştür!” deyiverir. O da safiyane bir kanaatle: “Herhalde doğrusu budur” der.