Selam dostlarım, konumuzda El-Câmiʿu’s- sahîh Eserinin yazarı Tirmizi Sözleri, Süneni Tirmizi yazarı Sözleri, Kimin evinde bu kitap bulunursa?, aramalarında sizlere yardımcı olacak şekilde paylaşımlar yapmaya çalışacağız.
Kütüb-i Sitte adıyla bilinen meşhur altı hadis kitabından es-Sünen’in müellifi olan İmam Tirmîzî 209 (m. 824) senesinde, Özbekistan sınırları içinde bulunan Tirmiz (veya Tirmiz’e bağlı Buğ köyünde) doğdu. 279’da (m. 892) de vefat etti.
Tirmizî Hazretleri küçük yaşta hadis ilmi ile uğraşmaya başlamış ve Horasan, Irak ve Hicaz başta olmak üzere diğer bazı bölgelerdeki âlimlerden hadisler derlemiştir. Tirmizî, uzun süre Buhârî’nin talebesi oldu, İmam Müslim ve Ebû Dâvûd gibi zamanın en önemli alimlerinden ders almıştır.
Sizler de Tirmizi sözleri paylaşmak isterseniz yorum bölümünden ekleyebilirsiniz. Yorumlarınız bizlere daha iyi paylaşımlar yapmak için yol gösterecektir.
Dostkelimeler.com / Türkiye’nin en geniş Güzel sözler, ayetler, hadisler ve atasözleri ve deyimler platformu // Bizleri her türlü sosyal medyadan takip edebilirsiniz. Konumuzun altında linkler mevcuttur.
İmam Tirmizi düşündüren sözleri
Kimin evinde bu kitap bulunursa?
Ben bu Cami-i Kebir’i yazıp bitirince, onu ilkin Hicaz alimlerine gösterdim. Hepsi de beğendiler. Daha sonra alıp Irak alimlerine götürdüm. Onlar da ağız birliğiyle eseri övdüler. Nihayet Horasan diyarı alimlerine takdim ettim. Onlar da memnun oldular, bilahare eseri ilim alemine sundum. Bu eser kimin evinde bulunursa, orada konuşan bir Peygamber vardır. Hz. Tirmizi r.a.
Herkesin terbiye ve ıslâh yeri, başkadır. Meselâ çocukların terbiye yeri; mektebdir. Yolkesenlerin (eşkiyânın) ıslâh yeri: zindan. Kadınların terbiye mahalli de; evleridir.
İnsanlarda dâimi bir zaaf hâli görülür. Bununla beraber o, bir da’va peşindedir. Hem de, büyük bir iddiâ ile! Acaba nu zâif hâliyle; o büyük iddiâsını nasıl gerçekleştirecek ki!
Aziz, kendisini, günahının zelil kılmadığı kimsedir .
Namaz, bir ziyâfettir! Allahü teâlâ, mü’minlere merhâmet ederek; Onları namaza da’vet eder. Ve namaz esnâsında, önlerine, ‘Rahmet sofrasını’ yayar! Nimetlerini bol bol dağıtır. Sevdiği kulların, bu ni’metlere nâil olmasını diler .
Hoca, kendisini, şeytânların esir almadığı kimsedir.
Allahü teâlâdan korkan ve bizzat kendi nefsini, hesâba çeken kimseler; zeki’dir. Çünkü, Hak yoluna giren ve hakikatı bilen kimsenin; günâha meyli ve ihtirası kalmaz!
Hür kimse, kendisini, tamâhın (cimriliğin) kötüleştirmediği kimsedir.
Âhirette kurtulmak, ibâdet ve amelin çok olmasıyla değil, amellerin ihlâslı ve edeblerine uygun yapılması iledir.
Mü’minin neşesi yüzünde, hüznü kalbindedir.
Nefsin, sende olduğu hâlde, Allahü teâlâyı tanımak istiyorsun. Halbuki nefsin, daha kendisini bile tanımamıştır. Rabbini nasıl tanısın?
Kanaat insanın kısmetine düşen rızkına râzı olmasıdır.
Kendisine; “Îmânın gitmesine en çok sebeb olan günah nedir?” diye sordular. Buyurdu ki: “Üç günah vardır: Birincisi, îmân nîmetine kavuştuğuna şükretmemek; ikincisi, îmânın gitmesinden korkmamak; üçüncüsü, mü’minleri incitmek ve onlara eziyet etmek. Biliniz ki, haksız yere bir Müslümanı incitmek, Kâbe’yi yetmiş defâ yıkmaktan daha büyük günahtır. Resûlullah efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem böyle buyurmuştur.”
TirmiziSözleri konumuzdan sonra diğer konularımıza aşağıdaki linklerden kolayca ulaşabilirsiniz… Semih YAŞAR