Hz. Ömer´e Faruk lakabı verilmesi
Bir münâfık ile bir yehûdî, bir hususta anlaşamadı. Yehûdî davâyı hâlletmek için, Sultân-ı Enbiyâ hazretlerinin meclis-i şerîflerine gelmek istedi. Münâfık da yehûdîlerin re’îsi Ka’b bin Eşrefe gitmek istedi. Sonunda, Resûlullahın ‘s.a.v.’ katına geldiler. Davâyı yehûdîye hükm buyurdular.
Münâfık o hükme râzı olmayıp, hazret-i Ömerin ‘r.a.’ huzûruna da’vâyı halletmesi için geldiler. Yehûdî, mâcerâ ve da’vâyı hazret-i Resûlullahın huzûruna varıp, Resûlullah hazretlerinin kendisine hükm eylediğini, münâfıkın ise buna râzı olmadığını anlatdı. Hazret-i Ömer ‘r.a.’ o münâfıkdan, anlaşmazlığı suâl buyurdular ki,
– Bu yehûdînin anlattığı gibimidir?
Münâfık,
– Evet, öyledir. Ammâ ben Peygamberin hükmüne râzı olmayıp, geldim ki, sen hükm edesin, dedi.
Hazret-i Ömer ‘radıyallahü teâlâ anh’ buyurdu:
– Siz yerinizde durunuz. Gelip, sizin için hükm edeceğim.
Varıp, evlerinden kılıncını aldı. Geldi ve münâfıkın boynunu vurdu. Buyurdu ki:
– Allahü teâlânın ve Resûlünün hükmüne râzı olmıyan kimseye ben böyle hükm eylerim.
O vakit, Cebrâîl aleyhissalâtü vesselâm âyet ile gelip, hazret-i Ömere ‘r.a.’ hak ile bâtıl arasını ayırt etti demek olan Fârûk lakabı verildi.
Âyet-i kerîme Nisa suresi 60. ayettir ve şöyle buyrulmaktadır. “Şunları görmüyor musun? Kendilerinin sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını ileri sürüyorlar da tağuta inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, tağut önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Şeytan da onları bir daha dönemeyecekleri kadar iyice sapıklığa düşürmek istiyor.”
Hz Ömer ra. hikâyesi
Sitemizde bulunan diğer Adalet Hikayeleri için burayı tıklayabilirsiniz…