Nankörlüğümü bağışla. Amin
“Merhametli Mevla’m! Karanlıklar içinde çabalayan elsiz gözsüz solucanlar bile hallerinden memnunken, ben nasıl da halime itiraz edip durdum. Herkesin ve her şeyin başıma ve hayatıma Sen’den geldiğini unutup, ona buna serzenişte bulundum. Yarattığın evren saltanatında rol alan tek bir yaprağın bile emrinle ve izninle düştüğünü göremez oldum. Bebeklikten beri taşıdığım ellerime sunduğun emanet kudretle kendimi bir şey sandım da bu güvensizlik karanlığında kayboldum.
Efendim! Yüce Sahibim! Rabbim! Sultanım! Bir kedin bile Rahmetinden emanet aldığı bedenini defalarca yalayıp yıkamasıyla memnuniyetini âleme ilan ederken, ben ne cüretle Şanına şikâyet ederim.
Aziz huzurunda bükülmüş mahcup boynumu katında kabul buyur! Yıllarca yaşadım da kadrini bilemedim. Yüceliğinin Yüceliğini anlayamadım. Ahir ömrümde olsun beni bu gafletimden kurtar! Kendimi zekice sanırken meğer bir küçücük çocuktan da cahilmişim. Benciliğimin ve kibrimin yüce Nur’una kalbimin kapılarını kapattığını görememişim. Bağışla beni!
Ey yüce Sevgili; ey tek Hâkim! Senin sınırsız yüceliğini kalbime hissettirecek daha iyi bir kelime bilebilsem de onun penceresinden Rahmetine yalvarabilsem! Huzurunda yerlere eğilip yerin yedi kat altına kadar secdeye kapanabilsem… Yerlere kapandıkça göklere kaldırdığın kullarının kalplere katılabilsem… Lütuf buyur!
Günahkârım. Anladım ki Sen sadece kurtarmak için incitirsin. Yüceliğine hamd ederim. Nankörlüğümü bağışla. Amin.”
Nankörlüğümü bağışla. Amin – Dr. Muhammed Bozdağ yazısından sonra değerli yazarımızın diğer yazılarına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz… Semih YAŞAR
MUHAMMED BOZDAĞ yazıları için tıklayınız….
Nankörlüğümü bağışla. Amin