Gül gibi kokmak
Evrenin sahibi sınırsız şefkatiyle yarattıklarına rahmet göstermektedir. Bu rahmet kendisine asi olanları, tanımayanları, inkar edenleri bile kuşatmıştır.
Eşler, dostlar, arkadaşlar arasında sevgi bağları koyarak yardımlaşmalarını, paylaşmalarını ve affetmelerini dilemiştir. İnsanlar bu rahmet kaynağını görmedikleri, hissetmedikleri zaman aşırılığa gitmekte, inkara varacak niyetlere sahip olmaktadırlar.
Evrenin sahibi her işte aşırılığa gitmeyi yasaklamış, insanlara sevgi ve saygının ne şekilde yapılması gerektiğini yarattığı diğer canlılar, gönderdiği resuller ve kalplerine ilham ederek aşikar olarak göz önüne sermiş, insanların yapması gerekeni öğretmiştir. İnsanlar yanlış düşüncelere, kanaatlere sahip olduklarında bu şefkat pırıltılarını görememekte ve hayatlarını kendilerine ve çevrelerindekilere zindan etmektedirler.
Biz eşimiz, dostlarımız, arkadaşlarımızla, akrabalarımızla, komşularımızla ve yaşadığımız çevremizle birlikteliğimizde yaptığımız yanlışların biri de bu konudadır. Bazı insanlar şöyle der; “o, beni sevmiyor ki, niçin onun sevineceği işler yapayım” veya “eşim beni bu halimle sevsin” veya “şu çevre beni sevmiyor, ben onları niçin seveyim” Bu şekilde düşünen insanlar yanılıyorlar. Oysa gül, sevildiği için güzel kokmaz, güzel koktuğu için sevilir.
Biz evrenin sahibi ile dost olmayı istemekle görevlendirildik, evrenin sahibinin hoşuna gidecek işler yaparak O’nun sevgisini, dostluğunu kazanacağız. Bu şekilde eşimiz, çocuğumuz, arkadaşlarımız tarafından da sevileceğiz. Eşimiz, arkadaşlarımız, akrabalarımız tarafından sevilmek istiyorsak, onların hoşuna giden şeyler yapmak durumundayız. Bu yapılacak işler evrenin sahibinin bize koyduğu sınırlar içinde olması gerekmektedir. Evrenin sahibi yarattığı kulunun aşırılığa gitmemesi için kurallar koymuş, uygulanmasını istemiştir. Gül, güzel kokarken bütün çevresini bu koku içine hapsetmemiştir, güzel kokmakta aşırılığa gitmemiştir.
Düşünerek öğrenen insan evrenin sahibine, eşine, komşusuna, akrabasına dost olmak istiyorsa kendi çıkarlarına göre değil, bir gül misali sevilmek istediği kişilerin sevgisinde yer bulacak faaliyetler ve davranışlarda bulunarak gül gibi kokmak durumundadır.