Semih YAŞAR

Edeple Gelen Lütufla Gider

Edeple Gelen Lütufla Gider

 

Bir dostumla gitmek için sözleştiğimiz ziyarete gitmek için arkadaşıma uğruyorum. Dostumun müsait olmamasından dolayı karar verememiş olması beni üzüyor ama O’nun da gitmek istediğini biliyorum.

Birkaç hazırlıktan sonra çıkıyoruz. Üsküdar’a gidecek vapurun hareketine yaklaşık 1 saat olduğundan kalkmakta olan Kadıköy vapuruna son anda yetişiyor ve biniyoruz. Uzun zaman olmuş İstanbul’u vapurdan seyretmemişim sanki. Ayasofya bütün ihtişamıyla bizi uğurluyor, Topkapı sarayı, açımızı kazandığımızda Sultanahmet Camii ayrı ayrı bizi uğurluyor.

Dostumla muhabbet edip yürütülen gemide yolculuğumuza devam ediyoruz. Dostumun her gün gittiği istikamet olduğundan ayakları evine gitmek istiyor. Pek te müsait olmadığından Haydarpaşa’da beni yalnız bırakıyor. Vapurumuz tekrar yol alıyor ve Kadıköy’e varıyorum.

İlk yaptığım Üsküdar’a nasıl gidebilirim diye düşünmek olduğundan hemen otobüs duraklarına yöneliyor ve bulduğum ilk otobüse binerek Üsküdar’a yolculuğa devam ediyorum.


Edeple gelen lütufla gider kimin sözü

Bu söz Aziz Mahmut Hüda-i Hz.nin Meşhur sözüdür.


Tasavvuf yolunda edep uyulması gereken temel ilkelerden birisidir. Rufai Hz.lerinin deyimiyle “Tasavvuf edeptir. Bu da Peygamber’in sünnetine tabi olmakla kazanılır.” Tasavvuf da her vaktin, her hâlin, her makamın bir edebi vardır. Edebini koruyup gözeten kimse de sonunda çeşitli ihsanlara kavuşur. demektir.

Üsküdar’a yaklaştıkça büyük bir zatı tekrar ziyaret edebilmenin coşkusu artıyor ve iner inmez hızlı adımlarla yolculuğuma devam ediyorum. Yükseklerde yatmakta olan Aziz Mahmut Hüda-i Hz.ni  bulunduğu yokuşu da hızlı adımlarla çıkıyor, caminin dış kapısından içeri giriyor ve merdivenleri de hızla geçiyorum. Her zaman ki gibi yine onlarca kişi ziyarete gelmiş Aziz Mahmut Hüda-i Hz.ni. Özellikle yarın ki ÖSS sınavı için gelenler gözüme çarpıyor.

Ziyaret kapısından hızlı bir şekilde türbesinin başına geçiyorum. Hediyelerimi gönderdikten ve dualarımı ettikten sonra edeple çıkıyorum. Dışarıda bazı yazılar var onları okuyorum. İlk girişte yazan yazı “Edeple Gelen Lütufla Gider”

Aklıma geliyor Aziz Mahmut Hüda-i Hz.nin duası:

“Sağlığımızda bizi, vefatımızdan sonra kabrimizi ziyaret edenler ve türbemizin önünden geçtiğinde Fatiha okuyanlar bizimdir. Bizi sevenler denizde boğulmasın ahir ömürlerinde fakirlik çekmesin, imanlarını kurtarmadıkça göçmesin.” AMİN….

Ziyaretimi tamamladıktan sonra Üsküdar meydanına doğru iniyorum yokuştan. Yol üzerinde karşılaştığım insanlar sanki burada yatmakta olan büyük zattan habersizler.

Eminönü vapuruna biniyorum biraz bekledikten sonra, uzaktan Aziz Mahmut Hüda-i Hz.nin kabrinin bulunduğu caminin minaresi gözüme çarpıyor. Ziyaret niyetimi yerine getirebilmenin sevinciyle denizi seyrediyor, Boğaziçi köprüsünü, Dolmabahçe sarayını, galata kulesini geçerek Eminönü’ne varıyorum.

Duasından nasibinizi almak istiyor ve bu büyük zatı ziyaret etmek isterseniz   Üsküdar’a vardığınızda Kadıköy’e giden yola girerseniz Yeni Camii biraz geçiyorsunuz Oyak ve Garanti bankalarının arasından yokuşu çıkıyorsunuz.

 

Kroki

edeple gelen lutufla gider

 

Edeple Gelen Lütufla Gider – 18 haziran 2007

Edeple Gelen Lütufla Gider
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Dostkelimeler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Sosyal Medyada Takip Edebilirsiniz...