Hekimoğlu İSMAİL
Hekimoğlu  İSMAİL
Karanlık geceye bir mum yakabilmek
  • 01 Nisan 2013 Pazartesi
  • +
  • -

Karanlık geceye bir mum yakabilmek

Geçmiş yıllarda bir köye gitmiştim. Orada bir şahısla tanıştım. Üzüm bağları varmış. Üzüm yetiştirip şarap fabrikasına satıyormuş.
 
Dedim ki: “Sen şarap imal ediyorsun; bu haramdır.” Dedi ki; “Bu kadar üzümü ne yapayım? En iyisi paraya çevirmek…” “Hayır” dedim, “Al eline baltayı, bu bağı darmadağın et, bütün üzümleri kes at. Kendi adına çok daha kârlı bir iş yapmış olursun!” “Bu bağ benim geçim kaynağım, sen ne diyorsun?” diye kızdı. “Senin derdin para kazanmak değil, çok daha fazla para kazanmak!” dedim. “Mecbur musun üzüm yetiştirmeye? Ayçiçeği ek. Yoksa Allah’ın sana ihsan ettiği bu tarla, bu isyanın yüzünden seni cehenneme götürecek.”  
 
Bazen insan, çok faydalı bir işin içinde olduğunu zanneder amma külliyen zarardadır… Efendimiz buyurmuş ki, “Gündüz ve gecelerin akmasıyla öyle bir devir gelecek ki, o zaman biri kalkar alenen ‘Bir avuç menfaat için bize dinini satacak yok mu?’ diye sorar. Bu soru boşa değildir. Birçokları dünya malı karşılığında dinlerini satar.”
 
Dikkat edin; herkes maddi veya manevi menfaatinin peşinde koşar. Menfaatinin peşinde koşanlar iki kısma ayrılır: Helali haramı düşünmeden kazananlar ve helal kazanç peşinde koşanlar. Helal kazanç, en büyük ibadetlerden biridir. Çünkü helal kazançta temel esas, doğruluktur. Doğruluk, cennetin anahtarıdır.
 
Hac ibadetimi yaparken, Medine-i Münevvere’de Mescid-i Nebevi’ye gittim. Resulullah’ın kabrini karşımda görünce, müthiş bir mahcubiyet duygusu kapladı içimi. “Ya Resulallah, bankaların bol olduğu bir ülkeden geliyorum. Bankalara itimat edilip, Müslümanlara itimat edilmeyen bir ülkeden geliyorum. Buraya geliş parasını dahi bankadan aldım da geldim. Hangi yüzle senin huzuruna yanaşayım, hangi yüzle şefaatini talep edeyim?” diyerek inledim… O mübarek topraklarda ne kadar yalnız ve kederli gezdiğimi unutamam… İnsan nasıl ıstırap duymaz?
 
Helal kazanç, bankalardan daha güvenilir olmaktır. Bu derece güvenilir olabildik mi veya bu derece güvendiğimiz kaç adam var hayatımızda?..
 
Bir damla su, koca denizin miktarını artırır. Allah için atılan her adım, İslamiyet’e hizmet etmektir. Kur’an-ı Kerim’de buyrulmuş ki, “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a (Allah’ın dinine) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.” (Muhammed/ 7)
 
Bir çiçek bile güzelliğiyle bize Allah’ı hatırlatırken, bir Müslüman’ın yaptığı yanlış hareketlerle insanları İslamiyet’ten soğutması büyük bir vebaldir.
 
Mesela bir akşam derse giderken, diken alıp götürdüm. Dedim ki, “Hepimiz akıllı insanlarız. Fakat şu dikeni dahi yapamayız. Simetrisi, ölçüsü, rengi ne kadar mükemmel…” Sonra kendi kendime düşündüm; bir diken bile ders malzemesi olarak işe yarıyorken, işe yaramayan adam olmak ne kadar büyük bir vebaldir.
 
İnsanlar iş hayatında, aile hayatında, sosyal hayatta birbirine kötülük ediyorsa, şuurlu Müslüman başkalarından şikâyet etmeyi bir kenara bırakır ve doğru hareket eder. Böylece karanlık geceye bir mum yakar.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Etiketler:
Hekimoğlu İsmail

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • YENİ
  • YORUM