Dağ sıçanları hakkında bilgi
Dağ sıçanları, sincap familyasının yumuşak huylu ve koca göbekli üyeleridir. Yaklaşık olarak bir kedi ebadında dırlar ve tehlike sezdiklerinde yüksek sesle ciyaklarlar.
Daha nahoş bir biçimde, Moğol steplerinde görülen bobak türü, Yersinia pestis bakterisinin neden olduğu bir akciğer enfeksiyonuna (yaygın olarak bilinen adıyla hıyarcıklı veba) karşı özellikle hassastır.
Dağ sıçanları bu hastalığı öksürerek etrafındakilere yayarlar; pirelere, sıçanlara ve en nihayetinde de insanlara bulaştırırlar. Doğu Asya’dan Avrupa’ya sıçrayan bütün büyük vebalar Moğolistan’daki dağ sıçanlarından gelir. Dağ sıçanlarından kaynaklanan tahmini ölü sayısı bir milyarın üzerindedir; bu da dağ sıçanlarını sıtma taşıyan sivrisineklerin ardından en çok insan öldüren ikinci hayvan yapar.
Dağ sıçanları ve İnsanlar vebaya yakalandıklarında, koltukaltlarındaki ve kasıklardaki lenf bezleri siyahlaşır ve şişer (bu yaralara “hıyarcık” adı verilir; bu kelime Yunancada “kasık”, daha sonra da “hıyarcık” anlamına gelen bonbon kelimesinden gelmektedir). Moğollar bir dağ sıçanının koltuk altlarını asla yemez, çünkü “dağ sıçanının koltuk altları ölü bir avcının ruhunu içerir”.
Dağ sıçanının diğer kısımları Moğolistan’da lezzetli birer yiyecektir. Avcılar avlarım takip ederkenki ritüelleri karmaşıklaştırdılar: Bu ritüellerin arasında takma tavşan kulakları takmak, dans etmek ve bir Tibet öküzünün (yak) kuyruğunu sallamak yer alır. Yakalanan dağ sıçanları sıcak taşlar üzerinde bütün olarak ızgara yapılır. Avrupa’da Alpler’deki dağ sıçanlarının yağına romatizma ilacı olarak büyük değer verilir.