Ali Şeriati Sözleri

featured

Selam dostlar, konumuzda Ali Şeriati sözleri manalı sözler, Ali Şeriati devrim sözleri, yalnızlık sözleri Ali Şeriati, Ali Şeriati bilinmeyen Sözleri, Ali Şeriati aşk Sözleri, Ali Şeriati Allah puttur, Ali Şeriati adalet Sözleri aramalarında sizlere yardımcı olacak şekilde paylaşmaya çalıştık.   Konunun sonuna Meşhurlardan Sözler Kategorimize link verdik. Faydalı olması dileğimizdir.

Ali Şerîatî, (Farsça: علی شريعتی‎), (d. 23 Kasım 1933, Sabzevar – ö. 19 Haziran 1977, Southhampton, İngiltere), İranlı Müslüman sosyolog, düşünür ve yazar. Özellikle din sosyolojisi ve çağdaş İslam düşüncesi üzerine eserler vermiştir. Pek çok sözü olan yazarın anlamlı sözlerini bir araya getirmeye çalıştık.

Sizler de Ali Şeriati  sözleri paylaşmak isterseniz  yorum bölümünden ekleyebilirsiniz. Yorumlarınız bizlere daha iyi paylaşımlar yapmak için yol gösterecektir.

Dostkelimeler.com Türkiye’nin en geniş Güzel sözler, ayetler, hadisler ve atasözleri ve deyimler platformu // Bizleri her türlü sosyal medyadan takip edebilirsiniz. Konumuzun altında linkler mevcuttur.


Ali Şeriati Sözleri Manalı Sözler


Son, olması gerekenin ve olmayanın yakın sınırından ibarettir.


Bir ruhun kemal derecesi, yaşamaktan duyduğu sıkıntının derecesiyle doğru orantılıdır.


Sizi rahatsız etmeye geldim!


İnsan bazen hiç kimsenin olmamasına ne kadar da muhtaçtır!


Eğer bir din yetimi korumuyor, mazlumun sesi olmuyorsa yalandır ve afyondur.


Eğer bir kimseye, sana teşekkür etsin veya Tanrı hoşnut olsun diye bir iyilik edersen, bir tür ticaret yapmışsın demektir.


Bu hayatta kendine bir rol biçmeyen kimse, hayatın kendisine biçtiği rolü yaşamaya mahkumdur…


Çünkü insan başka bir insanı öldürdüğünde katil dahi olsa insan kalır. Fakat başkasının önünde eğilen veya dalkavukluk yapan insan, ‘insan’ değildir.


Okuyun, diyor okuyun. Çünkü mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor.


Evet, daha fazla insan olan kimse, insanın, yarısı itibariyle ortaklığının bulunduğu doğayla arasında daha fazla aralık ve uyumsuzluk olan kimse demektir.


Biz, ALLAH ’tan başka sahibi olmayanlarız.


Derdimiz yalnızlık değil; Allah’tan uzaktalıktır!


Bugün mezhep diye diye, kan diye diye, toprak diye diye, onun muhalifi, bunun yandaşı diye diye param parça edildik.


Kitleler paraya ve sömürüye teslimiyete mecbur edildiklerinde onların aynı zamanda dinle uyuşturulmaları gerekecektir.


Asr-ı saadet döneminde, din ile adalet eşdeğerdi. Ama sonradan ilahi adalet diye adaleti göklere çıkardılar ki, yeryüzünde ondan söz edilmesin. Bunu söyleyenler, dinin afyon tüccarlarıydı.


Bir kere toplumun fikri seviyesi ve bakış açısı geriledi mi; artık dindarı dinsizi, aydını gericisi, alimi cahili arasında fark kalmaz.


İnsanın eşyadan daha fazla faydalanmasını sağlamak bilimin tek amacı olamaz.


Eğer bir kimseye, sana teşekkür etsin veya Tanrı hoşnut olsun diye bir iyilik edersen, bir tür ticaret yapmışsın demektir.


Zenci Bilal’in kalbinin fethi; Endülüs kıyılarının fethiyle yan yana düşünülemeyecek kadar büyüktür.


Sadece devletin konuşma hakkına sahip olduğu bir memlekette hiçbir söze inanmayın.


Hiçbir diktatörün elinde tutsak olmak istemiyorsan,
sadece bir şey yap;
Oku, oku, oku..


Eğer din ölümden önce bir işe yaramazsa, ölümden sonra hiçbir işe yaramayacaktır.


Siz kendiniz kadının gelişmesine müsaade etmediniz. Zayıf kaldı, sonra da sen zayıfsın dediniz.


Geçmişte ilim öğrenebilmek için yaşıyorlardı, bugün ise yaşamak için ilim öğreniyorlar.


Konunun bu bölümünde Ali Şeriati’nin aşk üzerine söylediği sözleri bir araya getirdik. 

Ali Şeriati Aşk Sözleri


Aşk niçinsiz bir eylemdir.


Bazen diyorum ki feryad edeyim.
Yine görüyorum ki sesim kısılmış.


Evet, dostlarım, aşk diye bir şey yok. Aşkı inşa etmek gerekir.


Aşk bulunabilecek bir şey değildir. Aşk bir sanattır. Onu öğrenmek ve yaratmak gerekir.


Aşk, iki usta elin okşamalarıyla ortaya çıkan bir melodidir.


İman ne kadar gizliyse o kadar halis, aşk ne kadar gizlilik perdesi altında saklıysa o kadar temiz olur.


Aşk iki yabancı arasında ortaya çıkan ve bu iki yabancıyı birbirine çeken bir olgu değildir. Aşk birbirine aşina iki şairin tek bir ağızdan söylediği gazeldir.


Hüzün, yok olanın eksikliğinden, üzüntü ise var olanın eksikliğinden kaynaklanır.


Aşk ferman ettiğinde, imkansız teslimiyet başını öne eğer.


Aşk ise her şeyi bir amaç uğruna elden çıkarmak ve karşılığında hiçbir şey, hiçbir ödül istememektir.


Tanımak değerli ve tesirlidir. Aşk ve iman; içinde ‘tanımak ve seçmek’ olgularını muhteva etmiyorsa anlamsızdır.


Aşk, denizin içinde boğulmaktır Oysa sevgi, denizin içinde yüzmektir.


Sevmeyi kavrayan herkes, Allah’ı bir gülü koklama rahatlığıyla kavrar.


Aşk, tat aramaktır. Oysa sevgi, sığınak aramaktır. Aşk, aç bir düşkünün yemek yiyişidir. Oysa sevgi, yabancı bir ülkede dildaş bulmaktır.


Ey, hayatımın yalnızlık yurdunun parlak mumu olan. Sevgi ve muhabbet dolu gözlerine kurban olayım.


Aşk, görme engelli bir coşku, görmezlikten kaynaklanan bir bağdır.


Aşk, kendinden yanadır, bencildir. Oysa sevgi, sevilenden yanadır.


Ali Şeriati sözleri resimli
Ali Şeriati sözleri manalı sözler, Ali Şeriati devrim sözleri, yalnızlık sözleri Ali Şeriati, Ali Şeriati bilinmeyen Sözleri, Ali Şeriati aşk Sözleri, Ali Şeriati Allah puttur, Ali Şeriati adalet Sözleri, Ali Şeriati sözleri resimli

Konunun bu bölümünde Ali Şeriati’nin pek bilinmeyen sözlerini bir araya getirmeye çalıştık.

Ali Şeriati bilinmeyen Sözleri


O kadar çok hadis rivayet ederler ki, Peygamber’in bunu söyleyebilmesi için gece gündüz durmadan bin yıl konuşması gerekir.


En şaşalı otellerde kalarak, en pahalı turlarla yolculuk yaparak ve bir milyon Müslüman arasında hepsinden daha seçkin ve daha ayrıcalıklı olarak mutlu bir hac ibadeti ifa eden kişi, inançta İbrahim, davranışta Nemrut gibidir.


Din, para tarafından beslendiği müddetçe din, paranın hizmetinde olacaktır


Ve sen ey oğlum! Hiçbir diktatörün elinde tutsak olmak istemiyorsan, sadece bir şey yap: Oku, oku, oku!


Aslında kadın İslâm’ın olmadığı biz hurafeci erkeklerin dokuduğu kafesten kaçıyor.


Asıl tehlikeli düşman, ‘İslam adaleti’ kılığını kuşanan zalimdir.


Küçük yere gelmiş büyük adamlardan korkmayın, büyük yerlere gelmiş küçük adamlardan korkun.


Din paradan beslendiği sürece gayet tabi paranın hizmetçisi olacaktır. Halkın değil, hakikatin hiç değil.


En şaşalı otellerde kalarak, en pahalı turlarla yolculuk yaparak ve bir milyon Müslüman arasında hepsinden daha seçkin ve daha ayrıcalıklı olarak mutlu bir hac ibadeti İfa eden kişi, inançta İbrahim, davranışta Nemrut gibidir…


Dünyadaki sömürü çarklarını, sömürenler değil, sömürülenler çevirmektedir.


Dik durmak ve her esen rüzgara kapılmamak, benim dinimin özüdür. Bu dinin takipçileri ise oldukça azdır.


Modern insan, medeni değil; tüketim biçimi değişmiş bir bedevidir.


Kuran’ın ilk emri Oku dur, İşit değil.


Kıyamet, kişinin kendi elleriyle yaptıklarına baktığı gündür.


Fakirlik yemeksiz geçirilen bir gece değildir. Fakirlik düşünmeden geçirilen bir gecedir.


Ne kadar çirkindir ve kötüdür, esir bir insanın kulağına özgürlük şarkıları söylemek.


Bir toplumda ne kadar çok kutsallık varsa; bilin ki arkasında o kadar çok zulüm vardır. İnsanı ve insanlığı kutsal saymayan toplumlar zulümle boğulurlar.


Ben her biçimiyle kapitalizmi faiz olarak kabul ediyorum ama molla onu bir şekilde ‘İslamileştirmek’ ve payını da almak istiyor.


Camide olup ayakkabılarımı düşünmektense, yolda yürüyüp Allah’ı düşünmeyi tercih ederim…


Konunun bu bölümünde Ali Şeriati’nin yalnızlık ile ilgili sözlerini bir araya getirmeye çalıştık.

Ali Şeriati Yalnızlık Sözleri


Allah’ım! Bana yenilgide çabalama, umutsuzlukta sabretme, yoldaşsız yürüme, silahsız savaşma, ödülsüz çalışma, dünyasız din, isimsiz yücelik, ekmeksiz hizmet, riyasız iman, gösterişsiz iyilik, hevessiz aşk, ve halkın kalabalığı arasında yalnızlık nasip et.


Eğer düşünemeyip eleştiremiyorsak mezarlıktaki ölülerden ne farkımız kalır?


İnsanlığı çıplak olana hiçbir ahlâk kuralını giydiremezsin.


Düşünme, itaat et diyenlere değil, Düşün, Sor, Sorgula diyene kulak verin!


Konunun bu bölümünde Ali Şeriati’nin adalet ile ilgili sözlerini bir araya getirmeye çalıştık.

Ali Şeriati Adalet Sözleri


Hem onlar, hem de biz adalete inanıyoruz. Fakat onların adaleti hakim sınıfın adaleti, bizim adaletimiz ise mahkûm sınıfın adaleti…


Sonradan ilahi adalet diye adaleti göklere çıkardılar ki; yeryüzünde ondan söz edilmesin.


Ey güçlü Rabbim! Adalet, eşitlik istemek için ayaklanan kullarını öldürenler hâlâ yeryüzünde egemendirler. Müjdelediğin azabı onlara ulaştır!


Zalim hükümet, kaplandan daha acımasızdır.


İnsan öldürmek için makina üretilen bir dünyada savaş bitmez…


Ali’nin söylediği gibi, yeryüzünde zulmün gerçekleşebilmesi için iki kişi birlikte tuzak kurar: Zulmü yapan ve zulmü kabul eden !


Dünyanın başına dünyada gözü olmayanlar geçmelidir.


İslam’ın temeli güzel ahlak; güzel ahlâkın harcı ise adalettir.


Zulmeden dindardan daha kötüsü, zalim ‘bizdendir’ diye susan dindardır.


Eğer zorbalığa inanırsak insanın Fatiha’sını okumuş oluruz.


İbadetinden kul kendi sorumludur ama adaletsizlikten tüm insanlık.


Açlığını gidermek yerine, ellerine Kur’an’ı verip ağlayarak dua etmesini istiyorsak! Kur’anda ki Adalet ve İslam ı değil batının misyonerliğini götürmüşüz demektir.


Allah’ım! Alimlerimize mes’uliyet, dindarlarımıza din, aydınlarımıza iman, sanatçılarımıza dert, şairlerimize şuur ver.


Okuyan okuduğunu anlamıyor. Dinleyen dinlediğini anlamıyor. Geriye ne kalıyor? Hafızın sesi güzel mi?


Kur’an ehlini Kur’an’ı ciltleyen ve öpenler olarak görüyorlar. Onlar Kur’an’a yabancıdırlar. Kur’an cilt, kağıt, mürekkep, isim değildir! Kur’an ruh, hakikat, fikir, amel, sorumluluk ve cihattır!


Eğer din ölümden önce bir işe yaramazsa, ölümden sonra hiç bir işe yaramayacaktır.


Ali Şeriati Allah puttur


Eleştirinin olmadığı yerde, putçuluk başlar.


Artık taştan ve tahtadan putlar yok. Fikirden, metaadan, et ve kemikten putlar var.


Önce dini âdetleştirdiler, ardından âdetlere din diye sarıldılar.


Ali Şeriati Manalı Sözler


İnsan kalmak, uğrunda her gün cihat yapmayı gerektirecek kadar zorlaştı.


Beyefendilerin nasıl düşündüklerini anlayabilmeniz için, önce onların nereden beslendiklerini sormanız gerekir. Nereden besleniyorlarsa oradan düşünüyorlardır, başka türlü olması mümkün değildir.


Ey insanlar! Görüyorum ki; evleriniz Rum Kayseri’nin evlerine, lükse hayranlığınız Muaviye tutumuna, servet peşinde koşmanız Karun’un anlayışına, saltanatınız yaşayışınız sefihlerin yaşayışına benziyor. Allah için söyleyin bana ümmet-i Muhammed’den olanlar nerede?


Toplum değişiyor, insanlar değişiyor, dünya değişiyor. Kalıplaşmış düşünceler değişmiyor!


Köle huylu biri köpeklerden alçaktır. Köpeğin köpeğe eğildiğini görmedim.


Düşünüyorum o halde varım değil! Başkaldırıyorum o halde varım demeliyiz. Çünkü her düşünen başkaldırmaz; ama her başkaldıran muhakkak ki düşünmüştür.


Psikolojinin genel bir ilkesi vardır. Bedevi toplum ve zihniyetler dış görünüşe ve gösterişe daha düşkün olurlar.


Kuran’ı uyanıkken terk edip, yatarken başlarının üstüne asarak uyuduklarından beri, görüyorsun ki sesi yalnızca mezarlıklardan duyulmaktadır!


İslam; inanç ve eylemden oluşan devrimci aşamada en büyük birlik hareketiydi. Güce dönüştükten sonra en kutsal maske oldu.


Haram lokma yerken besmele çekenlerden tiksindim.


Kişiliksiz, soysuz, uşak ruhlu ve mayasız bir birey, daima ruhsal eksikliğini yakınlaşma, dalkavukluk ve taklitle doldurur.


İnsan, hayasızlık ve rezillikte bütün varlıklardan daha ileri bir yeteneğe sahiptir.


Gökte Allah’ın birliğini savunuyorsunuz, yerde toplumun birliğini savunmuyorsunuz. Gökte parçalanmış tanrılar yok, bir tane Allah var diyorsunuz; ama görüşünüzü yere indirdiğiniz zaman, bir sürü sınıf oluşturuyorsunuz.


Putperestlik, heykele tapmak değildir; yakuttan, hurmadan, tahtadan, hamurdan yapılan bir heykele ibadet etmek değildir. Putperestlik, sosyal durumu tanrılar ve din aracılığıyla meşrulaştırmaktan ibarettir.


Derler ki; Kadın evde oturup çocuk terbiye etmelidir. İlginçtir, ilim ve marifetten habersiz bir insan; evlat terbiye edebilir mi?


Kur’an her zaman şunu tekrar eder ki tarihte yok olmaya mahkum olan bütün kavimlerin ve toplumların helak olma sebebi kendi kendilerine zulmetmeleridir.


Bir kelimenin gönülde ve kalpte açtığı yara, bazen bir top mermisinin açtığı çukurdan daha derin ve daha büyüktür.


Dua; çirkinlik, alçaklık, ayıp ve ihanet gibi lekeleri yıkayıp temizleyen bir madde değildir.


Ölen mazlum için yükselmesi gereken feryadımız tükenmişse, haksızlığa karşı sıkılan yumruklarımız gevşemişse, açları doyuramayan ellerimiz doymak bilmeyen nefislerimizin hizmetine girmişse varsın batalım, yok olalım!


Ali Şeriatı Sözleri


Şimdiki köleler taksitle yaşayıp borçlu ölüyor.


Yeryüzüne şöyle bir bakınız. Orada, insanı aç, sefil ve perişan göreceksiniz. Orada, doğulu, uzakdoğulu, ortadoğulu çocukların kanları üzerine yükseltilen bir Amerika uygarlığı göreceksiniz.


Düşünebilen kimse, kendi toplumsal ve kültürel gerçeklerine uygun bir dünya görüşüne sahip olabilen insandır.


Bu dinin peygamberi, kendisini Zerdüşt, Mani, Mazdek ve Konfüçyüs gibi saraylara atmak için ortaya çıkmadı. Sarayın şairleri, nedimleri ve efendileri arasında oturmak için gelmedi. Orayı yıkmak, viran etmek için geldi.


Eğer bir yerde yangın varken biri seni ibadet etmeye çağırıyorsa bil ki bu bir hainin davetidir.


Cinsellikten bir ahlâkî vicdan ve hukuki sistem yarattılar. Ardından şehvetten müteşekkil bir tapınma, dua, ibadet ve ubudiyyet mabedi bina ettiler. Bu mabedin eşiğinde kesilen ilk kurban da kadın oldu.


Serbest kapitalist hükümetlerde ve batılı liberal burjuvazilerde sahte oyları seçmen sandıklarına gizlice koymuyorlar, bilinçsiz seçmenlerin kafalarının içine koyuyorlar.


Bu zamanda bizim inanmaya değil bilmeye ihtiyacımız var. Evet, önce neye inanmış olduğumuzu bilmemiz lazım.


Ölenler Hüseyin’in yaptığını yaptılar. Kalanlar Zeyneb’in yaptığını yapsınlar. İkisini de yapmayanlara Yezid’in yaptığı düşer.


Okuyun diyor, okuyun. Çünkü mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor.


Güç, sürekli karşısında itaat eden birine ihtiyaç duyar.


Biz hep zaferi zaferde görüyor ve tanıyoruz. Ama Hz.Ali bize çok büyük bir ders veriyor; o da yenilgideki zaferdir.


Açlığın haykırdığı bir yerde, ruhani sofradan söz etmek, sadece maddi hayatta değil, ruhani maneviyatçılığa da ihanettir.


Allah seni bana vermekle bana vermediklerini telafi etmiştir.


Bir hakikati yok etmek istiyorsan; ona iyi saldırma. Onu kötü savun!


Yeryüzünde böbürlenerek yürüme !


İslam dudaklarda mırıltı, tesbih tanelerinde gürültü, naralar savrulan mevlit, ünvanlar dağıtılan toplantı, üst baş soyulup atılan ayin olunca kimsenin kılına dokunmaz. Çünkü bütün bu saydıklarımız kitleyi oyalamak için sömürücü kudurganların yarattıkları afyondur.


Ey özgürlük! Kutlu özgürlük!
Seni tahta oturtmak istiyorum.
Ey özgürlük! Seni seviyorum


diktatör bir toplumda sadece özgürlüğü isteyenler için baskı vardır…


Şüphesiz ki insan zalim ve cahildir.


Hastalığın senin içindedir ama bilmiyorsun!
Şifan da senin içindedir ama görmüyorsun!


Kişiliksiz, soysuz, uşak ruhlu ve mayasız bir birey, daima ruhsal eksikliğini yakınlaşma, dalkavukluk ve taklitle doldurur.


Kur’an kurslarında Kur’an’ın ne dediğini değil de Arapça harflerin nasıl okunduğunu öğretmeye devam ettiğimiz sürece kimse gelişmiş, erdemli, ahlaklı bir toplum beklemesin.


Bilgili insanlar, iman etmek için mucizeye ihtiyaç duymazlar.


Sen de biliyorsun ki benim bunca dünya nimeti arasında kendim için seçtiğim ve sevdiğim tek şey yalnızlıktır.


Sonunda, benim gibi bir şahin için yeryüzünde konacak bir yer olmadığına inandım.


İnsanın eşyadan daha fazla faydalanmasını sağlamak bilimin tek amacı olamaz.


İbadetten maksat, insanla Allah arasında sürekli devam eden varlıksal birleşme ve bağlılıktır. Allah, anlam, güzellik, hedef, amaç, iman ve bütün insani değerlerimizin kaynağıdır. Onsuz her şey boş, anlamsız, saçma, zelil bir bataklığa düşer. Bugün ibadetin rolü dün ve evvelki günden daha çoktur.


Allahım! Ekonomiyi temel ilke olarak kabul eden aydınlara ekonomini amaç olmadığını öğret. Kemale ermeyi amaç edinen dindarlara ise ekonominin de temel ilke olduğunu öğret.


Mihrap harp kökünün mekan ismidir ve savaş sahnesi anlamına gelir. Ne kadar ilginç! Neden ibadet yerini savaş yeri diye adlandırmışlar? Mabed, mihrap ve ibadeti iyi tanıyanlar, burayı savaş yeri, savaş sahnesi olarak adlandırdılar, ama hangi savaştan bahsedilmektedir!


Aşk herşeyi bir amaç uğruna vermek ve karşılığında hiçbir şey istememektir. Aşk, akıl ve mantığın ötesinde, bizi kendimize başkaldırmaya ve kendimizi yadsımaya çağırır. Gereğinde bir ülkü ve ya başkası uğruna fedakarlık etmeye çağırır. Bu insan olma sürecinin en üst aşamasındadır.


Sen bu bağışlarınla Allah rızasını gözetmiyorsun. Sadece halkın seni cömert olarak anmasını istiyorsun, nitekim öyle de anıyorlar. Ey Muaviye, zengini sen zenginleştirdin, fakiri de sen fakirleştirdin!


Kuran’ın ilk emri Oku’dur, ‘işit’ değil.


Müslüman olamıyorsanız Marksist olunuz.


Düşünme, itaat et diyenlere değil; düşün, sor, sorgula diyenlere kulak ver.


Şimdiki köleler taksitle yaşayıp borçlu ölüyor.


Sonradan ilahi adalet diye adaleti göklere çıkardılar ki, yeryüzünde ondan söz edilmesin.


Bir Müslüman görürüz; sesini çıkarmaz, olup biteni dinlemez, hiçbir şey umurunda değildir; ama kendi düzeni ve tezgahı en küçük bir darbeye uğrasa feryadı arşa yükselir. Her gün yaşanmakta olan facialar onda, bir gazete haberi kadar bile merak uyandırmaz. ‘Allah’ım kereminle bizi…’ diye dua etmesinin ne etkisi olur? Bizi ne demektir?


Okuyun. Zira mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor!’


Ben bir Tanrıya inanmıyorum ama inansaydım eğer bu Şeriati’nin Tanrısı olurdu.


Bazen gel hatırımı sor…


Hayatınızın hiçbir durumunda baskıyı kabul etmeyin!


Kendini bilen Rabbini bilir.


Hazreti Ali şöyle buyurmuştur: Zulümde iki suçlu vardır. Biri zulmeden zalim, diğeri zulme rıza gösteren mazlum. Bu iki kişinin işbirliği ile zulüm ortaya çıkmaktadır. Zira tek taraflı olarak zulmün meydana gelmesi mümkün değildir. Zalim havada zulmedemez. Zulüm; zalimin çekici ve mazlumun örsü ile şekil alan bir demir parçasıdır.


Ali Şeriati Yazılarından sözler


Artık sadece bedenler değil, ruhlarda ölmektedir.


Söze kulak verip en güzeline uyan kullarımı müjdele…


Kendi adına değil, Allah adına! Siyaset adına değil, hakikat adına!


Geçmişte ilim öğrenebilmek için yaşıyorlardı, bugün ise yaşamak için ilim öğreniyorlar.


Bir Müslüman çağının Firavun’unu, Karun’unu, Belam Baur’unu, Muaviye’sini tanımadığı sürece ‘uyuyor’ demektir.


İnsan, malı ve parayı üretir. Ardından mal ve para insanı, eşya kılar. Ardından insan parayı kendisi için satmaz da kendisini para için kolayca satar.


Tarih boyunca din, dinsizliğe karşı değil; bilakis her zaman dine karşı savaşmıştır.


Öyle bir zaman gelecek ki, toz konduramadıkları, kirden görünmemeye başlayacak! Haddini aşan herkes cezaya maruz kalır.


Özgürlüğüm avamın beğenisinin esiri olmasın.


Sizin işçi ve işvereniniz tok olmasını, bizim zengin yoksul hepimizin, aç ve açık hale gelmemize borçludur.


Tarihteki en mazlum gerçeğin ve en aziz şehidin adı dindir.


Huzur, ruhun bataklığıdır.


Göç, insanı, medeniyet inşa edebilecek düzeyde özgürleştiren ve var eden şeydir.


Bilgisiz ve bilinçsiz ibadet edenler, değirmen taşını döndüren eşeğe benzerler. Yol kat edip de bir yere varamazlar, sabahtan akşama dek hareket ederler, yoldadırlar, ama yolun sonunda başladıkları noktaya ulaşırlar. İbadet için ibadetin, din için dinin ve yol için yolun anlamı işte.


Bir toplumun değişimi, insanlar kendilerini değiştirmedikçe, mümkün değildir.


Bu türün tüm bireyleri ‘beşer’dir, fakat tümü ‘insan’ değildir. Beşer bir ‘imek’tir. Buna karşın ‘insan’, ‘olmak’tır. İnsan sürekli ‘olmak’ sürecindedir.


Yalnız oluşum ne çileli ve korku vericidir. Bunlar da başlarını yere sokmuş,bitkiler gibi sükunet içinde canlılar gibi sıçrayıp dururken huzur içindeler. Neler gördüğümü görecek biri varmı?Neler çektiğimi anlayacak,neler olduğunu anlatacağım biri?


İki boyut arasında ki aralık, balçıktan Allah’ın ruhuna kadar olan aralıktır.


Ey servet sahibi! Yoksa sen, bir insan öldüğünde, ardında halkın sürekli göreceği ölümsüz bir eser veya herkesin faydalanacağı bir ilim ya da kendisini yâd edecek hayırlı bir evlat bırakmamışsa, artık hiçbir şey yapamayacağını bilmiyor musun?


Kim daha fazla insan ise, daha fazla dertli olur.


Ben herkesi rahatlatmak için gelmedim, ben rahatları rahatsız etmek için geldim.



Ali Şeriati Sözleri  konumuzdan sonra sitemizde bulunan diğer konularına aşağıdaki  linklerden kolayca ulaşabilirsiniz… Dostkelimeler.com


Mimar Sinan Sözleri 

MEŞHURLARDAN SÖZLER

Malik bin dinar sözleri

0
mutluyum
Mutluyum
0
d_n_yorum
Düşünüyorum
0
sinir_oldum
Sinir oldum
0
_a_rd_m
Şaşırdım
0
be_endim
Beğendim
Ali Şeriati Sözleri

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Dostkelimeler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Sosyal Medyada Takip Edebilirsiniz...